Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/6113 Esas 2009/8224 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6113
Karar No: 2009/8224

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/6113 Esas 2009/8224 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, davalılarla birlikte paydaş oldukları taşınmazın tamamının davalılar tarafından kullanıldığını öne sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiyle dava açmışlar. Davalılardan biri taşınmazı haricen satın aldığını, iyiniyetle kullandığını ve ecrimisil istenemeyeceğini savunmuştur. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, gerekçeli kararda kısa karara çelişkili olarak davacıların tüm davalılara karşı açtıkları taşınmazın kullanım şeklinin belirlenmesine ilişkin taleplerinin ve bir davalının davalarının reddine dair hükümlerin bulunması yasaya aykırıdır. Bu nedenle HUMK.nun 428. maddesi gereğince hüküm BOZULMUŞTUR. HUMK'nun 376, 388 ve 389. maddeleri kararın yazılması ve tefhim edilmesine ilişkin hükümleri içermektedir.
1. Hukuk Dairesi         2009/6113 E.  ,  2009/8224 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TARSUS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 20/03/2008
    NUMARASI : 2004/193-2008/134

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, çekişme  konusu 7 parsel  sayılı  taşınmazda  davalılardan  E...ile birlikte paydaş  olduklarını, taşınmazın  tamamının davalılar  tarafından  kullanıldığını ileri  sürerek, elatmanın  önlenmesi ve ecrimisil  isteğinde  bulunmuşlardır.
    Davalılardan Asaf, taşınmazı  davalılardan  haricen  satın aldığını, iyiniyetle  taşınmazı  kullandığını, ecrimisil  istenemeyeceğini bildirip, diğer davalı ile birlikte  davanın  reddini  savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kısmen  kabulüne  karar verilmiştir.
    Karar, davalılardan A... K... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
     Dava, çaplı  taşınmaza  elatmanın önlenmesi, ecrimisil,kullanım  şeklinin  belirlenmesi  isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen  kabulüne  karar  verilmiştir.
    Bilindiği üzere; tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.  
     Nevarki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.           
     İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz. 
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa  kararda  yer olmadığı halde  gerekçeli  kararda  3. ve 4. bentler ilave edilerek, davacıların  tüm  davalılara  karşı  açtıkları  taşınmazın  kullanım  şeklinin  belirlenmesine  ilişkin  taleplerinin ve davalı Elif Kurt"a  yönelik davaların  reddi  şeklinde  kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Hal böyle olunca, hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,  alınan peşin harcın temyiz edene  geri verilmesine, 13.7.2009

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.