Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4654
Karar No: 2019/1786

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/4654 Esas 2019/1786 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/4654 E.  ,  2019/1786 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07/02/2017 tarih ve 2015/1224 E. - 2017/111 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince verilen 12/07/2017 tarih ve 2017/316-2017/415 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkil şirketin davalı ... şirketi nezdinde 07.11.2014 - 07.11.2015 dönemi için 6679 no" lu yurtiçi taşıyıcı sorumluluk peşin abonman sigortası ile sigortalı olduğunu; müvekkil şirketin üstlendiği bir taşıma faaliyeti sırasında taşımaya konu aracın içindeki yükle beraber çalındığını; sigorta şirketinin riziko ve hasarın poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle ödemeyi reddettiğini; 88.089,75 TL tazminatın 22.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, meydana gelen hırsızlık olayında aracın, güvenli olmayan cadde üstünde başıboş bırakıldığı esnada hırsızlık olayının meydana geldiği anlaşıldığından hasarın poliçe teminatı kapsamı dışında olduğu; bu nedenle hasarın sigorta kapsamında olmadığı, kabul anlamına gelmemek kaydıyla talep edilebilecek maksimum tazminat miktarının 86.980,07 TL olduğunu ve temerrüt tarihinin ancak dava tarihi olabileceğini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; rizikonun meydana gelmesine ... plakalı aracın sürücüsü İlker Dağdaş" ın aracı gece vakti, güvenlik açısından şartları uygun olmayan bir yerde, başında durmadan park halinde bırakmasının ve davacı şirketin basiretli tacir gibi davranmayıp gerekli önlemleri almamasının neden olduğu, aracın sürücüsü aracı, gece vakti güvenlikli ve bekçili bir otoparka bırakmamış olup, aracı park ettiği yerin karşısından bir benzin istasyonun mevcut olmasının bir güvenlik önlemi olmadığı, belirtilen şekilde ve sebeple meydana gelen hırsızlık rizikosunun, 6679 no" lu yurtiçi taşıyıcı sorumluluk peşin abonman sigortası poliçesinin "İstisnalar" başlığı altında (e) bendinde yer alan "Taşıtın başıboş bırakılması sonucu yükün tamamen çalınması hali kesinlikle sigortadan hariçtir" düzenlemesi uyarınca teminat kapsamı dışında olduğu, bu bağlamda meydana gelen riziko poliçede yer alan özel şart uyarınca teminat kapsamı dışında olduğundan somut olayda tazminat ödemenin şartlarının mevcut olmadığı, riziko sigorta teminatı kapsamı dışında kaldığı, davalı ... şirketinin davacı sigortalısına sigorta tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının istinaf başvurusu 12/07/2017 tarihinde esastan reddedilmiştir.
    Kararı,davacı vekili temyiz etmiştir. Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/03/2019 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dava, yurtiçi taşıyıcı sorumluluk abonman sigorta poliçesinden kaynaklanan tazmin istemine ilişkindir.
    Davacı taşıyıcının, kiralık araçla yaptığı taşıma sırasında, yükün taşıma aracıyla birlikte çalınması neticesinde, emtia sahibinin zararını tazmin ettiği ve kendi sorumluluk sigortacısına yöneldiği işbu davada, davacının poliçede sigortalı olarak gösterilmiş olması nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, taşımanın kiralık araçla yapılmış olması nedeniyle sigorta ettiren/sigortalının poliçede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği hususları ilk derece mahkemesince tartışma konusu yapılmadığı gibi davalının bu yönlere ilişkin bir istinaf ve temyiz başvurusu da olmadığı gözetildiğinde tarafımızdan da tartışma konusu yapılmayacaktır.
    Gerek ilk derece ve gerekse de istinaf mahkemesince maddi vakıa, davacı yanca üstlenilen taşıma işi sırasında, davadışı şahıslardan kiralanan taşıma aracı çekici ve dorsenin gece vakti, “başıboş” biçiminde bir yol kenarına park edildiği ve kimliği meçhul şahıslarca yükle birlikte taşıma aracının çalınması biçiminde tanımlanmış ve kabul edilmiştir.
    Bu durumda uyuşmazlığın çözümü, bu biçimde gerçekleşen rizikonun poliçe teminatı kapsamında bulunup bulunmadığının belirlenmesi ile mümkündür. Kapsamın belirlenmesinde hiç kuşkusuz poliçenin bütünüyle ve taraf iradelerinin sözleşmeye ve bunun göstergesi olan poliçeye yansıma biçimleriyle ele alınması elzemdir.
    Poliçenin konusu ve kapsamına ilişkin olarak, poliçenin geneline derpiş edilmiş çeşitli hükümlere yer verilmiştir. Poliçenin 1. sayfasında, aynen, “yükün araçla birlikte çalınması hasarlarında ve emniyeti suistimal hasarlarında geçerli olmak üzere” ibareleri kullanılmak suretiyle bir “müşterek sigorta” hükmüne yer verildiği gözlenmektedir. Söz konusu hükümden iki ayrı riziko türünün tanımlandığı açıkça anlaşılmaktadır. Bunlardan birincisi yükün araçla birlikte çalınması hali, diğeri ise emniyeti suistimal halidir. Söz konusu hükmün, poliçede yer verildiği kısım itibariyle, münhasıran kiralık araçlarla yapılan taşımalara ilişkin bir sınırlandırıcı hüküm olup olmadığının tartışılması, esasen taşımanın kiralık araçla yapılmış olması nedeniyle, esasa etkili olmayacaktır.
    Poliçenin 5. sayfasında istisnalar başlığı altında bir takım hükümlere yer verilmiştir. Burada uyuşmazlıkla ilişkilendirilebilecek iki ayrı hükmün yer aldığı görülmektedir. Birincisi (e) bendinde düzenlenmiş olup taşıtın başıboş bırakılması sonucu yükün tamamen çalınması hali teminat dışı olarak belirtilmiştir. Söz konusu istisnanın, yukarda birinci bentte açıklanan riziko tanımı karşısında, yükün tamamının her hal ve koşulda çalınması hallerine ilişkin genel bir istisna olduğunu yorumlamak kanımca mümkün değildir. Bu hüküm, poliçede yazılı olduğu yalın haliyle “münhasıran” yükün tümünün çalınması hali olarak yorumlanmalı, istisna hükmü, yorum yoluyla genişletilerek yükün araçla birlikte çalınması hallerine de teşmil edilmemelidir. Yükün araçla birlikte çalınması hali, hiç kuşkusuz, sigortalı yahut sigorta ettiren bakımından daha ağır sonuçlar doğurur niteliktedir. Sigortacının da bu halin gerçekleşmesi durumunda, rizikonun tümünü üstlenmeyip hasarın bir kısmının sigortalı üzerinde bırakılmasına yol açacak bir düzenlemeyi benimsemiş olması mümkün ve muhtemeldir. Nitekim, tarafların, sözleşmenin akdedildiği sırada bu hali, poliçenin 1. sayfasında yer verilmesi nedeniyle de, ayrıca düzenleme gereksinimi duydukları açıktır. Ayrıca, istisnalar bölümündeki (g) fıkrası 14.11.2014 tarihli zeyilname ile hükümsüz kılınmış, poliçenin birinci sayfasında ve az yukarda değinilen müşterek sigorta hükmüne aynen yer verilerek hükümsüz kılınan bent yerine bu hüküm ikame edilmiş, poliçe hükümleri arasında uyum sağlanması amaçlanmıştır. Sigorta poliçelerinde “istisnanın da istisnası” biçiminde ve açık olmayan düzenlemelere yer verilmesi halinde, yorumun, poliçeyi kaleme alan sigortacı lehine yapılması mümkün olmayıp aksi hal, sigortacının sorumluluğunun, kanun ve sigorta genel şartlarına aykırı biçimde sınırlandırılmasına yol açar nitelikte olduğundan benimsenemez. Bu nedenle de (e) bendinin, bir diğer söyleyişle, taşıtın başıboş bırakılması olgusunun araçla birlikte yükün tümünün çalınması hali bakımından bir istisna hükmü olarak yorumlanmaması gerektiği kanısındayım.
    Esasen tarafımızdan benimsenen ve işbu karşıoyda açıklanan düşünce, 6102 sayılı Kanun’un 1452/3 ve 1409. maddelerinin de bir gereğidir.
    Bu nedenlerle, poliçede yer verilen istisnanın, gerek ilk derece mahkemesinin kararına ve gerekse de bölge adliye mahkemesinin gerekçesine ve nihayet Dairemiz çoğunluğunun düşüncesine yansıyan biçimiyle, taraf iradelerinin hilafına genişletilerek uygulanması gerektiğine ilişkin değerlendirmeye katılamıyorum. Davalı yanın temyiz itirazının kabulüyle alt mahkeme kararının bozulması gerektiği inancındayım.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi