Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, dava konusu 7 parça taşınmazın miras bırakanları H.. İle H... tarafından muvazaalı biçimde davalılara intikal ettirildiğini , işlemlerin mal kaçırmaya yönelik olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve miras payları oranında tescil, olmadığı takdirde değerin tazmini isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.2.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat H... T... ,Avukat İ.G...G... ile temyiz edilen vs. vekili Avukat S... T.... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava,muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde, tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, miras bırakanların yapmış oldukları temliklerin muvazaa ile illetli olduğu belirlenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Öte yandan, 460 parsel sayılı taşınmaz yönünden hükmedilen tazminata ilişkin kararı davacılar temyiz etmediğinden bozma sebebi sayılmamıştır.
Davalıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları ise yerinde değildir.Reddine
Ne var ki, dava konusu 3415 parsel sayılı taşınmaz yönünden mahkemece, davacıların miras payları oranında tapu iptal ve tescile karar verilmiş ise de, taşınmaz üzerine sonradan yapılan binada kat irtifakına geçilmiş, dört adet bağımsız bölüm oluşturulmuştur.Anılan bina taşınmaz üzerinde ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde olduğuna göre taşınmazın zemini üzerinden paylaştırma yapmak suretiyle sicil oluşturulması, devletin doğru sicil oluşturma prensibine aykırı düşer.
Mahkemece yapılacak iş, davacıların miras paylarının her bir bağımsız bölüme ayrı ayrı yansıtılmasından ibarettir.
Hal böyle olunca, anılan parsel üzerindeki her bir bağımsız bölüm üzerinden miras payları oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davalıların temyiz itirazı bu nedenle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekilleri için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.7.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.