Sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/784 Esas 2020/3978 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/784
Karar No: 2020/3978
Karar Tarihi: 06.07.2020

Sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/784 Esas 2020/3978 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın \"2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek\" suçundan beraat kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Bunun sebebi, suçun yürürlükte bulunan Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1 maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği halde, dava zamanaşımı süreleri göz önüne alınmadan devam edilmesidir. Ancak, \"2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek\" suçunun da benzer bir durum söz konusudur ve sanığın açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri ise şöyledir: Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1 maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 67/4. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321 ve 322. maddeleri.
11. Ceza Dairesi         2020/784 E.  ,  2020/3978 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
    HÜKÜM : Beraat

    Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanığa yüklenen “2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun, suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b-1 maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırına göre tabi olduğu, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde düzenlenen dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle 31/12/2006 olan suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yargılamaya devamla sanık hakkında beraat kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğu; “2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun ise, 213 sayılı VUK’nin 359/b-1. maddesindeki cezasının üst sınırına göre 5237 sayılı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle "31/12/2007" olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 06/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.