23. Hukuk Dairesi 2012/1034 E. , 2012/4443 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacı vekili duruşmalı, davalılar ..., ..., ..., ... vekillerince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı Vek.Av. ... ... ile davalılardan . ... Vek.Av. ... ve kooperatif yönetim kurulu üyelerinden ..., ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalılar..., ..., ...’nün davacı kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri, davalı ...’ün kooperatif inşaatının teknik uygulama sorumlusu, diğer davalıların da taşeron olduğunu, 14.09.1997 tarihli genel kurulda azledilen ve 21.12.1997 tarihli genel kurulda haklarında dava açılmasına karar verilen ve suç duyurusunda bulunulan davalı önceki yönetim kurulu üyelerinin usulsüz ve yolsuz harcama yapmak, taşeronlarla önceden yapılan sözleşmeleri kooperatif zararına değiştirmek, belediyece tasdik edilen projeye aykırı yapılan inşaatları denetlememek suretiyle kooperatife zarar verdiklerini, projeye aykırı ve çürük inşaat yapan davalı taşeronlar ile inşaatı denetlemeyen teknik uygulama sorumlusu ..."ün de davacı kooperatife karşı sorumlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte 250,00 TL"nin kooperatif kayıt ve belgelerindeki mali zararlardan dolayı yönetim kurulu üyeleri olan davalılar ...ve ...dan 1.050,00 TL"nin yine aynı davalılardan inşaat imalat zararları olarak müştereken müteselsilen, 437,50 TL"nin fenni..."dan, 262,50 TL"nin diğer davalılar ... ve ...den müştereken müteselsilen tahsilini talep etmiş, 15.04.2005 tarihli dilekçesinde de müddeabihi 170.861.61 TL"ye yükselterek davayı ıslah etmiştir.
Bir kısım davalılar vekilleri davanın reddini istemişler, ayrıca ıslaha konu taleplerin zamanaşımına uğradığını savunmuşlar, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrasında, kooperatif inşaatının teknik kurallara uygun yapılmadığı ve kooperatifin 170.861,61 TL zarara uğradığı, kooperatif yöneticilerinin zararın oluşumunda kusurlu oldukları, inşaattaki imalat hatalarının 21.12.1997 tarihli genel kurulda davacı kooperatif tarafından öğrenildiği, zamanaşımının bu tarihte işlemeye başladığı, ıslah ile talep edilen miktar yönünden zamanaşımı süresinin dolduğu, davalı ... ile kooperatif arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğu, anılan davalı yönünden beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, davalılar ..., ..., ..."den 1.300,00 TL"nin müteselsilen, 437,00 TL"nin ise davalı ... ... tahsiline, davalılar ..., ..., ... İlik hakkındaki dava atiye terk edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalılar ..., ..., ...,... vekilleri temyiz etmiştir.
1) 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (HUMK) 427"nci maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2012 yılı için 1.430,00 TL’dir.
Davacı, 170.861,61 TL.nın tahsilini istemiş, mahkemece, davalılar ..., ..., ... yönünden 1.300,00 TL"nin, davalı ... yönünden ise 437,00 TL"nin tahsiline karar verilmiştir. Davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine kabul edilen kısım, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalılar ..., ..., ..., ... vekillerinin temyiz istemlerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2) Davacı vekilinin temyizine gelince; dava, kooperatif yönetim kurulu üyesi olan bir kısım davalılar ile kooperatif inşaatının teknik uygulama sorumlusu olan ..."ün kusurlu davranışları nedeniyle kooperatife verdikleri zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, zararın davacı kooperatifçe öğrenildiği 21.12.1997 tarihinden ıslah dilekçesinin harcının yatırıldığı 15.04.2005 tarihine kadar beş yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle ıslah edilen kısım yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de; davalılar hakkında 765 sayılı TCK"nın 240"ncı maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemi ile ceza davası açılmış olup 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2 maddeleri uyarınca davalılara atılı suç 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresine tabidir. Islah tarihine kadar uzatılmış zamanaşımı süresi (7 yıl 6 ay) dolmadığından, zamanaşımını kesen en son işlem tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin geçip geçmediği araştırılmalıdır. Bu durumda, davalılar hakkındaki ceza dosyası getirtilerek 765 sayılı TCK"nın 104"ncü maddesinde yer verilen zamanaşımını kesen sebeplerden en son gerçekleşenin tarihinin saptanması ve belirlenen bu tarihten itibaren ıslah tarihine kadar 5 yıllık sürenin geçip geçmediğinin belirlenmesi, davalı ... hakkında da ceza davası bulunduğunun gözetilmesi gerekmektedir.
Diğer yandan, karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 275 (HMK 266) maddesi gereği, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile
çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez. Bu durumda, taraflar arasında imzalanan teknik uygulama sorumluluğuna ilişkin sözleşme hükümlerinin incelenerek bozma ilamı doğrultusunda kooperatif ile davalı ... arasındaki ilişkinin hizmet sözleşmesi mi, yoksa bir eser sözleşmesi mi olduğunun belirlenmesi, ulaşılacak sonuca göre tabi olduğu zamanaşımı süresinin tespiti gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
3)Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ..., ..., ...,... vekillerinin temyiz istemlerinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.