17. Hukuk Dairesi 2015/11111 E. , 2016/1372 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı ... şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını,dava dışı aracın müvekkiline ait araca çarpması sonucu araçta ağır hasar meydana geldiğini, aracın yetkili servise çekildiğini, müvekkili firma ağır hasarlı aracın pert edilmesini beklerken davalı sigortanın bu duruma yanaşmayarak aracı tamir ettirmek istediğini, ancak müvekkilinin bunu kabul etmediğini, kazadan 20 gün sonra aracın tamirine başlanıldığını, araçtaki zararın 18.500,00 TL olmasına rağmen tamir yoluna gidildiğini, araçtaki hasarlı birçok parçanın orjinali ile değiştirilmek yerine tamir edildiğini, tamirden sonra aracın ihtirazı kayıtla yetkili servisten 08/06/2010 tarihinde teslim alındığını, araçtan sesler gelmesi ve aracın arkasında salınma olması nedeniyle araçtaki ayıplı tamiratın davalı sigortaya bildirildiğini ancak davalının bunu kabul etmediğini, daha sonra müvekkilinin davalıya ihtar gönderdiğini belirterek hasar dosyasının geç açılmasından doğan zararın, aracın gerektiği gibi tamir edilmemesi sebebiyle onarım, değişim ve tamirlerden dolayı doğan zararın, araç üzerinde yapılması gerekip de hiç yapılmayan eksik işlerden doğan zararın, müvekkili şirketin araçsız kalması sebebiyle uğradığı zararın ve araçta ayıplı tamirat sebebiyle doğan değer kaybının kaza tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini ve aracın pert sayılıp sayılmayacağının tespitini talep etmiş, ıslah ile dava değerini 9.088,73 TL ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, davacıya ait aracın kasko sigorta poliçesi ile 32.500,00 TL sigorta bedeli ile sigortalandığını, kazanın 09/04/2010 tarihinde meydana gelip hasar dosyasının açıldığını, sigorta eksperi tarafından hasarın tespit
../...
- 2 -
...
edildiğini, tamirat masrafının ödendiğini, davacı aracını teslim almadığından teslim-ibra ve temlik belgesinin geç imzalandığını, aracın teknik olarak perte çıkartılmasının mümkün olmadığını, onarımda herhangi bir eksiklik bulunmadığını, değer kaybı zararından sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile, 9.088,73 TL"nin 29/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekili dava dilekçesinde; hasar dosyasının geç açılmasından doğan zararın, aracın gerektiği gibi tamir edilmemesi sebebiyle onarım, değişim ve tamirlerden dolayı doğan zararın, araç üzerinde yapılması gerekip de hiç yapılmayan eksik işlerden doğan zararın, müvekkili şirketin araçsız kalması sebebiyle uğradığı zararın ve araçta ayıplı tamirat sebebiyle doğan değer kaybının tahsilini talep ederek tüm bu talepleri için toplam 8.000 TL üzerinden davasını açmıştır. O halde mahkemece davacıya, talep ettiği her bir alacak kaleminin miktar olarak açıklattırılması ve belirtilecek miktarlar dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-6762 sayılı TTK"nın 1268. maddesi hükmüne göre "Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler, iki yılda müruruzamana uğrar."
Davaya konu maddi hasarlı trafik kazası 09.04.2010 tarihinde gerçekleşmiş olup davacı davasını 16.07.2013 tarihinde ıslah etmiştir. Islah dilekçesinin davalıya tebliğine ilişkin tebligat dosyada görülmemiş olmakla, davalı vekili de ıslah dilekçesinin kendilerine tebliğ edilmediğini, 14.11.2013 tarihli celsede ıslahı öğrendiklerini belirtmiş ve aynı celsede zamanaşımı def"i ileri sürmüştür. O halde ıslaha konu olan miktar yönünden mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 09/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.