4. Hukuk Dairesi 2011/423 E. , 2011/1361 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... AŞ aleyhine 18/02/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi-manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 16/07/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız haciz nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup yerel mahkemece istem reddedilmiştir.
İnebolu ilçesinde ... Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesinde müdür yardımcısı olarak görev yaptığını belirten davacı; 26.12.2004 günü kimlik belgesini kaybettiğini, kayıp nedeni ile emniyete başvurup yerel gazetede ilan yaptırdığını; ancak, kimlik belgesinin bulunamadığını, kimlik belgesini bulan kişinin kendi fotoğrafını yapıştırarak Ankara"da davalı bankaya başvurup kredi kartı aldığını, borcun ödenmemesi nedeni ile yasal takibe geçen davalı bankanın kendi adresine ulaşarak maaşına haciz uygulatıp kesinti yapıldığını, milli eğitim müdürlüğünde küçük duruma düştüğü gibi merkez bankasının yasaklı kişiler listesine girdiğini belirterek, haksız haciz nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davacının kaybolan nüfus kimlik belgesini bulan ve düzenlediği sahte kimlik belgesi ile davalı bankadan kredi kartı alıp borçlanarak takip yapılmasına neden olan kişinin davacı ile birlikte davalı bankayı da zarara uğrattığı, davalının kusuru ile davacıya maddi ve manevi zarar verdiğine ilişkin bir bulgu olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının kimliğini bulan kişinin kredi kartı başvuru belgesinde adres olarak gösterdiği lokantada müdür olarak çalıştığını belirtip anne kızlık soyadı olarak da davacının annesinin kızlık soyadından başka bir soyadı bildirdiği; davalının başlattığı icra takibi sırasında sahte kimliği kullanan kişinin gösterdiği lokantada hacze gidildiğinde ... adındaki kişinin işten ayrıldığının bildirildiği; resmi kurumlarda yapılan adres araştırması üzerine davacının adresine ulaşıldığında davacının, davalı bankaya başvurup kayıp ilanı ve emniyet başvuru belgesinin örneklerini ekleyerek borçlunun kendisi olmadığını bildirdiği anlaşılmaktadır.
Davalı banka basit bir araştırma ile kredi borçlusu ile davacının anne kızlık soyadının farklı olduğunu anlayabileceği gibi, lokantada müdür olarak çalıştığını belirten borçlusu ile milli eğitime bağlı bir okulda müdür yardımcısı olarak görev yapan davacının farklı kişiler olduğunu bilebilecek durumdadır.
Bu durumda, davalı bankanın uzağı görebilen (basiretli) bir tacir gibi kendisinden beklenen özeni göstermediği, özensizliği ve savsaması nedeni ile haksız haciz yapılmasına neden olduğu kabul edilmelidir. Yerel mahkemenin davayı ret gerekçesindeki üçüncü kişinin haksız eylemi, tazminat tutarının belirlenmesinde etkili olup istemin tümden reddini gerektirmeyeceğinden; davacıya maddi tazminat isteminin dayanağı açıklattırılarak göstereceği kanıtlar toplandıktan sonra zarar kapsamı belirlenmelidir. Ayrıca haksız yere hacze uğrayan davacının bu nedenle sıkıntı yaşaması, üzüntü duyması yaşamın olağan akışına uygun olup kişilik haklarına saldırının varlığı da kabul edilerek uygun bir manevi tazminat takdir edilmelidir.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçeyle maddi ve manevi tazminat isteminin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.