MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi


Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1) Sanıklar..... ile...."in sanık...t"ın demir sopa ile ... vurması üzerine .., ..."ı bıçakla yaraladığını beyan etmelerine rağmen, sanık...ın, sanık ..."nın suratına yumrukla vurmasından sonra yere düştüğünü ve..."in kendisini bıçakladığını, sonrasında profil demir ile gelmelerini engellediğini, ancak vurmadığına ilişkin savunmaları ile olayın görgü tanığı olan tanık ....."ın “..."in ekmek bıçağını çıkararak..."ı bıçakladığını, sanık .."ın .... ile vurduğunu görmediğini”, diğer görgü tanığı ....."ın ise “yerde ..." gördüğünü,.."in elinde bıçak olduğunu, ayağa kalkan .."ın bir elinde demir, diğer elinde de ekmek bıçağı bulunduğunu ve.."ın .."e vurduğunu görmediğini” beyan etmeleri karşısında, sanık ve tanıkların yeniden celbedilerek;
a) Kavganın ne suretle başladığı,
b) İlk haksız hareketin kimden geldiği,
c) Sanık .."in ..t"a bıçakla vurduğu sırada sanık..."nın elle darp edip etmediğinin, kronolojik olarak mağdur sanıklar ile tanıklara açıklattırılarak, sonucuna göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK 29 maddesi uyarınca haksız tahrik ve 5237 sayılı TCK 25 maddesi uyarınca meşru müdafaa hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, sanık... hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/3-e maddesi uyarınca cezada artırıma gidilmesi gerekip gerekmediği tartışılmaksızın ve 5271 sayılı CMK"nin 212 maddesi uyarınca tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeksizin, sanıklar hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Sanık ..."nın adli sicil kaydında yer alan... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 05/05/2010 tarihinde kesinleşmiş, 27/04/2010 tarih ve 2009/538 Esas ve 2010/330 Karar sayılı 5237 Sayılı TCK"nin 205, 62, 51/1 ve 51/3 maddesi uyarınca verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkumiyete ilişkin ilamının tekerrüre esas teşkil etmesine rağmen, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 58 maddesinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerle 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321 maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanık Mert yönünden ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.