8. Hukuk Dairesi 2011/6841 E. , 2012/2908 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine, ... ve Hasan Bin... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.04.2011 gün ve 230/125 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ve davalı Hazine vekilleri taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava konusu 4790 parsel sayılı taşınmazın tapulama çalışmaları sırasında Hasanbini... adına tespit ve tescil edildiğini, bu yerin 45 yılı aşkın süreden beri müvekkilinin zilyetliği altında bulunduğunu, kayıt malikinin tespit tarihinde ölü kişi olduğunu açıklayarak ölüm nedeniyle tapu kaydının hukuki kıymetini yitirmiş olduğundan davalı adına olan tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Hazine son mirasçının kendileri olduğunu, davacı yararına TMK.nun 713/1-2.maddesindeki koşulların gerçekleşmediğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. İlk hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairenin 08.04.2010 tarih 2009/7347 Esas, 2010/1644 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahalli mahkeme bozma ilamına uymuştur. Davacı tarafın yargılama sırasında ölüm nedeninin yanında maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan hukuki sebebine de dayanarak iptal ve tescil talep etmiştir. Yerel mahkemenin 6.4.2011 tarihli son kararında: davacının her iki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Mahalli mahkemenin son kararı süresi içerisinde davacı ile davalı Hazine vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; Dairenin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen bozma ilamında özetle “…davacı tarafın Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/71 Esasına kayıtlı veraset belgesi verilmesine ilişkin dava dosyasının sonucunun beklenilmesine…” işaret edilmiştir. Değinilen 2009/71 Esas, 2010/1271 Karar sayılı hasımsız veraset kararı ve dosyası ekte olup yapılan incelemede; tapu kayıt maliki Hasanbini...’in yaşayıp öldüğü hususunda davacı vekilince herhangi bir delil ibraz edilmediği ve dinlenen tanık anlatımlarından bu kişinin yaşayıp yaşamadığı tespit edilemediğinden ispat edilemeyen davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bozmadan sonra davacı taraf aynı taşınmaz için Belediye Başkanlığına husumet yönelterek aynı hukuki nedene dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Sonra açılan dava dosyası ( 2011/ 147 – 118 E.-K. sayılı ) eldeki derdest dava dosyası ile birleştirilmiştir. Yerel mahkemece ölüm sebebine dayalı davanın ispat edilemediği, yargılama aşamalarında dayanılan tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamama sebebine dayalı davanın yasal şartları oluşmadığından reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı taraf vekili bozmadan sonraki 5. nolu oturumda yeniden veraset belgesi verilmesi için dava açtıklarını bildirmiştir. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir.
Dava konusu 4790 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapulama tutunağının tasdikli örneği ve çap kaydı getirtilmiştir. Taşınmazın, halen, Hasanbini... adına tescilli ve beyanlar hanesinde Hasanbini...’in ölü olduğu yazılıdır. Tapulama sırasında Mayıs 326 tarih 3 sıra nolu tapu kaydının revizyon gördüğü görülmüştür. Dairenin yukarıda tarih, esas ve karar numarası belirtilen bozma ilamında açıklandığı üzere: dava koşulu kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden ve resen gözetilmesi gerekir. Öte yandan tapu iptali ve tescil davalarında husumetin öncelikle kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise mirasçılarının belirlenerek o kişilere yöneltilmesi zorunlu olduğu tartışmasızdır. Davacı vekili 30.03.2011 tarihli 5 nolu oturumda kayıt malikinin mirasçılarının belirlenmesi için yeni bir dava açtıklarını bildirdiğine ve davada sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmek için o davanın sonucunun beklenilmesi, kayıt malikinin mirasçıları belirlendiğinde, husumetin belirlenen kişilere yöneltilmesi kadastro çalışmalarında revizyon gören Mayıs 326 tarih 3 sıra nolu tapu kaydının yerel Tapu Sicil Müdürlüğünden, bulunmadığı takdirde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından tüm geldi ve gittileri ile birlikte getirtilerek dosya arasına konulması gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davacı ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 17.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.