12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/7666 Karar No: 2015/2214 Karar Tarihi: 09.02.2015
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/7666 Esas 2015/2214 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2014/7666 E. , 2015/2214 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas ve 2010/57 sayılı kararında, 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava konusu edilmesi gerektiği ve dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.05.2014 tarih, 2014/141 esas, 2014/229 sayılı kararında da belirtildiği üzere beraat veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların Yazı İşleri Yönetmeliğine göre süresinde tebliğ edilip kesinleşme tarihinden itibaren her halükarda 10 yıl, kesinleşmiş kararların tebliğinden itibaren ise 3 ay içinde tazminat davalarının açılması gerektiği ve dava süresi açısından Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulü ile her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar hakkında beraat hükmünün verilmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği bu kapsamda, incelemeye konu olan tazminat davasına dayanak teşkil eden ... 3 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin, 27.09.1994 tarih, 1994/139 Esas – 1994/363 Karar sayılı dosyasındaki kesinleşme şerhine göre davacı hakkındaki beraat hükmünün 12.10.1994 tarihinde kesinleştiği, davanın 10.04.2013 tarihinde, 10 yıl dolduktan sonra açıldığının anlaşılması karşısında, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, 466 sayılı Kanun gereğince tazminat davası olan dava türünün gerekçeli karar başlığında koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası olarak yazılmış olması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiş, CMK’nın 324/2. maddesine aykırı olacak şekilde yargılama giderleri konusunda hüküm kurulmaması temyiz edenin sıfatına göre bozma sebebi yapılmamıştır. Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre davacı vekilinin davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğuna temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak, ONANMASINA, 09.02.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.