Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/9715 Esas 2022/8802 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM :1)Rize Ağır Ceza Mahkemesinin 18.05.2015 tarihli ve 2015/34 Esas, 2015/122 Karar sayılı; Uyarlama isteminin kabulü ile lehe olan 5237 sayılı TCK’nin 81/1, 35, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararı.
2)Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 07.05.2019 tarihli ve 2019/1291 Esas, 2019/2574 Karar sayılı bozma ilamı.
3)5237 sayılı TCK’nin 81/1, 35, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Rize Ağır Ceza Mahkemesinin 10.07.2020 tarihli ve 2019/260 Esas, 2020/222 Karar sayılı kararı.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hükümlü ... hakkında ilk derece mahkemesi tarafından bozma üzerine verilen hüküm hükümlü müdafii tarafından temyiz edilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda;
Gereği düşünüldü:
Mağdurun ad ve soyadı ile açık kimlik bilgilerinin gerekçeli karar başlığına yazılmaması mahallinde tamamlanması mümkün eksiklik olarak değerlendirilmiştir.
Hükümlü ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 765 sayılı TCK’nin 448, 62, 51/1, 59, 31, 33. maddeleri uyarınca kurulup, Yargıtay 1. Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümden sonra yürürlüğe giren 5237
sayılı TCK'nin 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddesi uyarınca yeniden duruşma açılarak yapılan yargılama sonucu bozma üzerine kurulan hükümde, bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmediğinden, hükümlü müdafinin haksız tahrik nedeniyle yapılan indirimin az olduğuna vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 2006/10-124 Esas, 2006/165 Karar sayılı 20.06.2006 tarihli kararı uyarınca, 765 sayılı TCK'nin hükümleri uyarınca verilen ve kesinleşen kararlarla ilgili olarak yapılan uyarlama yargılamasında, hükümlünün aleyhe bozma yasağından yararlanması söz konusu olmayıp, kazanılmış hakkından da söz edilemeyeceği dikkate alınarak yapılan incelemede;
Hükümlünün, mağduru sırt bölgesinden iki bıçak darbesiyle pnömotoraksa ve yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı olayda; teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nin 35. maddesi ile uygulama yapıldığı sırada meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte dikkate alınarak olaya uygun makul bir ceza belirlenmesi gerekirken, hiç isabet olmayan olaylarda uygulanma olasılığı bulunan 9 yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini,
Yasaya aykırı ve hükümlü müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, kurulan hükmün CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce hilafına BOZULMASINA, 11/11/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.