Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/384
Karar No: 2019/3921
Karar Tarihi: 20.05.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/384 Esas 2019/3921 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/384 E.  ,  2019/3921 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    KARAR

    A)Davacı İstemi:
    Davacı vekili; davacının 20/08/1985-30/08/1994 dönemleri arasında 4/a kapsamında, 01/09/1994-26/09/2006 dönemlerinde 4/b(...) kapsamında, 27/09/2006-02/05/2016 tarihleri arasında 4/a kapsamında sigortalı olduğunun tespitine ve başvuru tarihi olan 01/06/2016 tarihinden itibaren de yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    B)Davalı Cevabı: davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    İlk derece mahkemesince; " Davacı 25 yıllık sigortalılık süresini, 49 yaşını doldurmalı ve en az 5300 gün şartını yerine getirmelidir. Oysa ki davacı tahsis talep tarihi olan 02/05/2016 tarihi itibariyle 25 yıllık sigortalılık şartı ile 49 yaş şartını yerine getirmiş ise de , 2979 gün prim ödemesi bulunduğundan yaşlılık aylığına da hak kazanamadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
    İstinaf Başvurusu ; Davacı vekili istinaf dilekçesinde ; " 1-Yerel mahkeme bilirkişi tarafından sunulan raporu yeterli görüp bilirkişinin tespit etmiş olduğu hususlar doğrultusunda kararını oluşturmuştur. Bilirkişi raporuna itiraz dilekçemizdeki tespit etmiş olduğumuz itiraz nedenleri sayın mahkeme tarafından hiç dikkate alınmayarak hüküm tesis edilmiştir. Oysa bilirkişi raporu eksik ve hatalı oluşturulmuştur.
    2-Dava dilekçesindeki 01.09.1994 - 26.09.2006 tarihleri arasında müvekkilimin 2926 sayılı yasaya tabi ... ... sigortalısı olduğunun tespitine yönelik talebimiz hakkında hiçbir inceleme ve araştırma yapmadan mevcut duruma göre hatalı ve eksikliklerle dolu basit ve de alelacele hazırlanan bir rapora istinaden hüküm tesisine gidilmiştir. Yerel mahkeme müvekkilimin kurum işleminden önce var olan 12 yıl 3 ay 13 gün hizmetinin 2 yıl 7 ay 28 güne düşürülmesinin sebebini ve bu nedenle meydana gelen 6.382,18TL fazla ödemenin de sebebini araştırmadan karar vermiştir. Bu fazla ödeme müvekkilimin mevcut ... ... hizmeti nedeniyle aylarca kuruma yatırmış olduğu primleri göstermektedir. Davalı kurum yıllarca bu parayı nemalandırarak kullanmıştır. Davalı kurum uzun yıllar ... sigortalılığının geçersiz kabul ettiği konusunda müvekkilimi hiç bilgilendirmemiştir araştırma dahi yapmamıştır. Yıllar sonra ve özelikle de yaşlılık aylığı talebinden sonra inceleme yapılarak bu hizmet davalı kurum tarafından haksız yere geçersiz sayılarak yatırılan primler fazla ödeme olarak ortaya çıkmıştır. Bilirkişi bu konuda hiçbir araştırma ve inceleme yapmamıştır. Dava açmaya sebep olan durumu olduğu gibi yansıtmıştır. Yerel mahkeme de re’sen araştırma ve inceleme yapması gerekirken yapmayarak bilirkişi raporunu yeterli kabul etmiştir.
    3-Müvekkilimin, 12 yıl 3ay 13 günlük ... ... hizmeti varken tüm koşulları yerine getirmiş ve yaşlılık aylığı alma koşulları oluşmuştur. Davalı kurumun bu hizmeti 2 yıl 7ay 28 güne düşürmesi nedeniyle hizmet eksiği meydana gelmiş ve yaşlılık aylığı bağlanma koşulları ortadan kalkmıştır.Davalı kurumun müvekkilimin hizmetini, prim ödemelerinin varlığı nedeniyle iptal yerine isteğe bağlı ... sigortalılığı olarak değerlendirmiş olsa idi müvekkilimin hizmeti eksik olmayacak ve kendisine yaşlılık aylığı bağlanacaktı. Yerel mahkeme bu hususu araştırmadan karar vermiştir. "" Nitekim Yüksek Yargıtay H.G.K’nun 16.03.2005 tarih ve 2005/10-104 E. 2005/186 K. sayıl kararında da isteğe bağlı sigortalılık için yazılı talebin kural olarak zorunlu olmasına karşın yasanın aradığı diğer koşulların bulunması ve bunun yanı sıra primlerin de düzenli olarak yatırılması halinde bu ödemelerin isteğe bağlı sigortalılık iradesi olarak yorumlanması gerektiği dile getirilmiştir. "" demesine rağmen bu husus dikkate alınmamıştır.
    4-2926 sayılı Kanun"un 2. maddesinde, Kanunla veya Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan ... ... kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın, 3. maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyette bulunanların ... ... sigortalısı sayılacakları belirtilmiştir. Anılan Kanun"un 3. maddesinin (b) bendinde "Tarımsal faaliyette bulunanlar: Kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde, kamuya mahsus mahallerde ekim dikim, bakım, üretim, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veya doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünlerinin üretimini, avlanmasını, avcılar ve yetiştiriciler tarafından muhafazasını, taşınmasını sağlayanlar veya bu ürünlerden sair bir şekilde faydalanmak suretiyle kendi adına ve hesabına faaliyette bulunanlar" olarak tanımlanmış, 5. maddesinde, sigortalı olmanın zorunlu olduğu, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı, 6. maddesinde ise, diğer ... ... kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce, sigortalılıklarının sona ereceği hüküm altına alınmıştır. Müvekkilim 12 yıl 3ay 13 gün kanunda belirtilen şartları taşımış olmasına rağmen davanın reddine karar verilmiştir.
    5-Müvekkilimin silinen hizmetleri nedeniyle yapmış olduğu prim ödemelerinin bu şekilde hizmet olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu hususta mahkemece dikkate alınmamıştır.
    6-6111 sayılı Kanunun 33 üncü maddesiyle 5510 sayılı Kanunun “Sigortalılık Hallerinin Birleşmesi” başlıklı 53 üncü maddesinde 01/03/2011 tarihinden geçerli olmak üzere değişiklik yapıldı. Bu yeni duruma göre;Sigortalının; 4/a (işçi) ve 4/b (...) kapsamındaki sigortalılık statüleri ile 4/c (memur) kapsamında yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi (çalışması) halinde, eskiden olduğu gibi öncelikle 4/c kapsamında sigortalı olarak Kuruma bildirilmesi gerekir. Sigortalının 4/c kapsamında çalışması yoksa, yani sigortalı sadece 4/a ve 4/b kapsamına girecek şekilde çalışıyorsa, bu durumda; 1/3/2011 tarihine kadar önce başlayan sigortalılık statüsü dikkate alınır, yani önce hangi kapsamdaki sigortalılık hali başlamışsa ona tabi sigortalılık hali devam eder. 1/3/2011 tarihinden itibaren ise öncelik 4/a kapsamındaki sigortalılığa ait olacağından, kişinin 4/a kapsamında sigortalı olarak bildirilmesi gerekir. 4/a kapsamındaki bu çalışmanın/sigortalılığın sona ermesi durumunda ise kişinin çalışması halen devam ediyorsa 4/b kapsamındaki sigortalılığı başlar. Kişi 4/a kapsamında çalışmaktayken/sigortalıyken ayrıca 4/b kapsamında da çalışmaya başlarsa, doğal olarak sigortalılık durumunda herhangi bir değişiklik olmaz, çünkü kesintiye uğrayana kadar 4/a kapsamındaki sigortalılık devam eder, kesinti olduğunda 4/b kapsamındaki çalışma halen devam ediyorsa 4/b kapsamındaki sigortalılık devreye girer. Şeklindedir ancak müvekkilimin 6111 sayılı yasadan önce sahip olduğu haklar hiçbir şekilde araştırılmamıştır." şeklinde ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiği yönünde istinaf sebeplerine dayanmıştır.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesince; "Aylığın bağlanıp ödenmesi, bu süre içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca hizmet sürelerinin eşit olması halinde eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca ve kendi mevzuatına göre yapılır" hükmüne amirdir. Somut olayda ; davacının ... kayıtları nazara alındığında ... tevkifat kesintilerinin 1994,2004,2005,2006,2007,ve 2008 yıllarında olduğu, Davacının 03/07/2008 tarihli talebine istinaden 01/09/1994 -31/12/1994-01/06/2014-26/09/2006 tarihleri arasında 2926 sayılı yasaya tabi olduğu, Davacının 27/09/2006 tarihinde yeniden 506 sayılı yasaya tabi çalışmaya başlaması nedeniyle (1039523-1041051-1041775-1044205 sicil sayılı işyerlerinde ) 2926 saylı yasanın 6. Maddesi gereğince sona erdirildiği, Davacının Yayladağı Ziraat Odası kaydının 27/03/2010 tarihinde başladığı ve davacının tarımsal faaliyette bulunduğuna ilişkin başka oda veya kooperatif kaydının olmadığı , davacının ... tarafından tescil edilen hizmeti dışında ... ... tevkifatına veya oda/kooperatif kaydına istinaden başka hizmetinin de tescil edilmesinin mümkün olmadığı , Davacının emeklilik şartları ... ... Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında 24/05/1983 tarihli ve 2829 sayılı Kanunun Uygulama Esaslarıyla ilgili Yönetmeliğin Aylık Bağlanacak Kurum Başlıklı 7. Maddesine nazara alındığında ( Son 2520 gün içerisinde 5510 SK 4/1-a maddesi kapsamında sigortalılığın fazla olması) 506 sayılı Yasanın 81. Maddesinin 81.maddesinin B Fıkrasının (f ) bendi ( davacının 506 sayılı yasaya tabi ilk kayıt ve tescilinin yapıldığı tarih nazara alındığında) esas alınması ile; Bu durumda davacı 25 yıllık sigortalılık süresini, 49 yaşını doldurmalı ve en az 5300 gün şartını yerine getirmelidir. Oysa ki davacı tahsis talep tarihi olan 02/05/2016 tarihi itibariyle 25 yıllık sigortalılık şartı ile 49 yaş şartını yerine getirmiş ise de , 2979 gün prim ödemesi bulunduğundan, yaşlılık aylığına da hak kazanamadığı gerekçesi ile ilk derece mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu" gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermiştir.
    E)Temyiz:
    -12 yıl 3 ay 13 günlük ... Bağkur hizmeti varken 2 yıla düşürülmesi sebebinin araştırılmadığını,
    - Kurumun iptal yerine isteğe bağlı sigortalı olarak değerlendirme yapması gerektiğini,
    -4-a kapsamaındaki sigortalılıkta kesinti olduğunda 4-b kapsamındaki sigortalılığın devreye girmesi gerektiğini ancak bu duruma yönelik de araştırma yapılmadığını,
    -Yargıtay içtihatları da dikkate alınarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Dava, sigortalılığın tespiti ve yaşlılık aylığı bağlanması istemine yöneliktir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmakla Bölge Adliye Mahkemesince karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Davacının, 03.07.2008 tarihli Bağkur giriş bildirgesine istinaden; 01.09.1994 tarihli tescil ile ... Bağkur sigortalılığın başlatıldığı, kurumun davacıyı ilk olarak 01.09.1994- 04.08.2008 tarihleri arasında 4-a çalışmaları (27.09.2006-15.05.2008 tarih aralığı) dışında 2829 s. yasaya tabi olarak kabul ettiği, daha sonra tekel kesintisi olmayan yıllarda hizmet verilemediğinden ... Bağkur sigortalılığının 01.09.1994-31.12.1994 , 01.06.2004-26.09.2006, 01.08.2008- 04.08.2008 tarihleri aralığı olarak daraltıldığı 03.03.2017 tarihli Kurum yazısından davacının 5510 s. yasa ile yapılandırmadan faydalandığı ancak yapılandırmaya ilişkin belgelerin dosyada mevcut olmadığı, Gayrimenkul A.Ş. tarafından düzenlenen listede davacının 01.05.2004, 05.05.2005, 18.05.2006, 25.04.2007, 01.04.2008, 14.04.2009 tarihlerinde tekele tütün teslimatı yaptığı ve bağkur kesintisi yapıldığı Kurumdan bilgilerin teyit edilmesi gerektiğinin bildirildiği, davacının 02.05.2016 tarihli tahsis talebinin prim gün sayısının yetersiz olması nedeniyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
    Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, ...’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
    İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
    ... ... sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
    Somut olayda, Gayrimenkul A.Ş. tarafından düzenlenen listede davacının 01.05.2004, 05.05.2005, 18.05.2006, 25.04.2007, 01.04.2008, 14.04.2009 tarihlerinde tekele tütün teslimatı yaptığı ve bağkur kesintisi yapıldığı (Kurumdan bilgilerin teyit edilmesi gerektiği şerhli yazı ) belirtilmiş olup kesintiler araştırılmadan sigortalılık tespitine yönelik değerlendirme yapılmadan karar verilmesi hatalıdır.
    Yapılacak iş, ürün tesliminden kesinti yapılan dönemleri belirleyerek, davacının talebi ile de bağlı kalarak ... Bağkur sigortalılığının tespitine karar vermek, yaşlılık aylığını da sigortalılık tespiti sonrası değerlendirerek sonuca gitmekten ibarettir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davacı tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    G)Sonuç :
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,
    20/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi