9. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/23585 Karar No: 2010/8855 Karar Tarihi: 01.04.2010
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/23585 Esas 2010/8855 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2008/23585 E. , 2010/8855 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, eğitim gideri alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 01.04.2010 gününde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY : Taraflar arasında davalı işçinin eğitim süresi dahil 20.09.2004-01.02.2007 tarihleri arası çalışmayı kabul ettiği belirli süreli hizmet sözleşmesi yapılmış ve sözleşmede işçinin süre dolmadan haklı bir neden olmaksızın görevinden ayrılması halinde eğitim giderlerinin karşılığı ve cezai şart olarak 5000 Amerikan Doları cezai şart ödemesi kararlaştırılmıştır. Davalı işçi eğitimini tamamlayarak çalışmaya başlamış fakat sözleşme ile belirlenen süre dolmadan ve haklı bir neden olmadığı halde işten ayrılması üzerine davacı işveren sözleşmede öngörülen cezai şartı talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü yönüne gidilerek davalı işçiden sadece eğitim giderlerinin talep edilebileceği gerekçesiyle eğitim giderlerinin davalı işçiye isabet eden tutarından çalıştığı süreye göre tesbit edilen miktarın davalıdan alınmasına dair verilen karar dairemiz sayın çoğunluğu tarafından da benimsenmiş ise de aşağıda açıklanan nedenlerle bu sonuca iştirak edilmemiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, sözleşmenin tümü incelendiğinde; öngörülen cezai şartı sadece eğitim giderlerinin karşılığı değildir. Bu cezai şartla aynı zamanda davalı işçinin sözleşme ile belirlenen çalışma süresine uyması da amaçlanmıştır. Nitekim Doç. Dr.Kübra Yenisey tarafından düzenlenen raporda da davalı işçinin belirli süre çalışma yükümlülüğü ile cezai şart arasında bağlantı bulunduğu vurgulanmıştır. Gerçekten hizmet sözleşmelerinde tek tarafla olarak ( karşılıklı olmaksızın) işçi aleyhine konulan cezai şart geçersizdir. Ancak, cezai şart bir mesleki eğitim karşılığı olarak konulmuşsa bu takdirde bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi cezai şart tek tarafla olmadığından işverenin işçiye verdiği eğitimin karşılığında çalışmasını talepte haklı menfaati bulunduğundan cezai şartın geçerli olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla, somut olayda sözleşmede öngörülen cezai şartın hem eğitim giderleri hem de belirli süre çalışma yükümlülüğünün karşılığı olduğu kabul edilirek çalıştığı süreye göre indireme tabi tutularak belirlenecek miktara hükmolunması gerekirken sadece eğitim giderlerinin karşılığı olduğu kabul edilmek suretiyle belirlenen miktara hükmolunması isabetli değildir. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerektiğinden sayın çoğunluğun aksi düşünce ile oluşturduğu onama kararına katılamıyorum.