Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı, miras bırakanı Recep"in adına kayıtlı çekişme konusu taşınmazlarını mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı oğluna temlik ettiğini, davalınında alım gücü olmadığını ileri sürerek pay oranında iptal tescil olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalı, murisin davacıya da yer verdiğini, bedelini ödeyerek satın aldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmnazların DSİ.tarafından kamulaştırıldığından iptal tescil talebinin reddine, tenkisin şartları oluştuğundan tenkis talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Mahkemece, tenkis isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; tarafların ortak miras bırakanları R..."in maliki olduğu 232, 286, 646, 757,765,782, 1243, 1308 parsel sayılı taşınmazları 11.11.1981 tarihinde satış suretiyle davalı oğlu İsmail"e temlik ettiği, bunlardan 286 parselin dava tarihinden önce DSİ.tarafından kamulaştırıldığı, 765 ve 646 sayılı taşınmazlarında davadan önce dava dışı kişilere satıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı, miras bırakanın yapmış olduğu bu temliklerin muvazaa ile iletli olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlardır.Mahkemece tenkis isteği bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 560 ila 571.maddelerinde düzenlemesi yapılan tenkis hükümlerinin miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufları sebebiyle gözetilebileceği, oysa taşınmazların bağış yoluyla değil, satış suretiyle temlik edildiği dikkate alındığında, tenkise tabi olamayacakları, koşullarının gerçekleşmesi halinde 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulacağı ve muris muvazasının araştırılması gerekeceği açıktır.
O halde, mahkemece muvazaa olgusu araştırılmaksızın tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez.
Diğer taraftan, tapu iptal ve tescil davalarının kayıt malikine karşı açılması zorunludur.Oysa 286,646,765 parsel sayılı taşınmaz maliklerine yöneltilen bir dava bulunmadığına ve kamulaştırılan taşınmaz yönünden bir bedel isteği de olmadığına göre bunlar hakkındaki davanın reddine karar verilmesinin düşünülmemiş olması da doğru değildir.
Hal böyle olunca, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği bakımından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ileri sürdükleri tüm delillerin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve ondan sonra karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının, temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.7.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.