Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17768 Esas 2018/2307 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17768
Karar No: 2018/2307
Karar Tarihi: 25.04.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17768 Esas 2018/2307 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/17768 E.  ,  2018/2307 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davalının bonoya dayalı takip yaptığını, takip dayanağı bononun davalı tarafından hile ile davacıdan alındığını, takip konusu bono nedeniyle borç bulunmadığını ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu bononun davacının oğlunun borcu için davalıya verildiğini savunarak, davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasında ilişki olmadığının ve davacının davalıya borcunun olmadığının davalının kabulünde olduğu, bononun davalıya davacının bilgisi olmadan verildiği, davalının takibinde kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava imzası inkar edilmeyen kambiyo senedinin hile yoluyla alındığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. Hile her türlü delille kanıtlanabilir ise de dinlenen tanık beyanları ve davacı iddiası soyut ifadelerden ibaret olup hile kanıtlanamamıştır. Ayrıca üçüncü kişinin fiilini taahhüt kapsamında açığa senet düzenlenmesi mümkün olup senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu veya bedelsiz olduğunu borçlu aynı kuvvette delillerle kanıtlamakla yükümlüdür. Davalı alacaklının bononun üçüncü kişinin borcuna karşılık verildiği yolundaki savunması ispat külfetinin davacıya ait olduğu hususunu değiştirmez. Hal böyle olunca kanıtlanamayan davanın reddi gerekirken yorum yoluyla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 25/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.