Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakanları M...’ın 7 parseldeki payını mirasçıdan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak davalılardan A..., Asiye ve dava dışı Fatma’ya satış suretiyle temlik ettiğini, yine murisin paydaşı ve dedesi H...’in paydaşı olduğu 5 parselin ise yükleniciye verilerek, oluşturulan bağımsız bölümlerin M... Ve H... Mirasçıları adına tescil edildiğini, bunlardan 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin davalılardan İ...’e mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı işlemle verildiğini ileri sürerek, M... Ve H...’den gelen payları oranında iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 7 ve 5 parsel sayılı taşınmazların 1/2"şer paylarına tarafların ortak miras bırakanları M... ve kardeşi H... ’in malik olduğu, M....’ın sahip olduğu 7 parseldeki paydan davalılar A... Ve A... ’ye 292/2400’er, F...ya 389/2400 payın satış suretiyle temlik edildiği, diğer miras bırakan H... ve M....’ın 5 parsel yönünden kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaparak meydana getirilen bağımsız bölümlerden 1, 2, 5, 26 nolu olanların davalı İ...’e, 6 ve 28 noların A....’ye, 11 ve 25’in davacı H... A....’e, 12 ve 24’ün F...’ya, 13 ve 27 nolu bağımsız bölümlerin ise A.... ’ye özgülendiği ve adlarına sicil kayıtlarının oluştuğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, M... mirasçılarından Ö...’in muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açtığı Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/1059 esas, 2004/540 karar 04.11.2004 tarihli davanın kabulle sonuçlandığı ve böylece M...’dan davalılara intikal eden paylar bölümünden muvazaa olgusunun kesin hükümle belirlendiği görülmektedir.
Ayrıca, çekişmeli 5 nolu parseldeki Hüseyin’in payı yönünden davacı H... A..’in de yer aldığı tüm mirasçıların iştirak ettiği 10.10.1983 tarihinde yapılan akitle kat irtifakının kurulup, H...’den gelen paylardan oluşan bağımsız bölümlerin H... mirasçılarına ait olduğunun belirlendiği ve buna göre bağımsız bölümlerin sicil kayıtlarının oluştuğu sabittir.
O halde, davacı H...’ın yer aldığı bu taksim olgusunun kendisini bağlayacağı gözetilerek, 5 nolu parselden oluşan bağımsız bölümler bakımından davacı H... A...’in açmış olduğu davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ne varki, 7 nolu parseldeki M...’dan davalılar A... ve A...’ye intikal eden paylar için eldeki davanın açıldığı gözetildiğinde bu paylar bakımından davanın dinlenebileceği açıktır. Eldeki davanın davacısı H... A..."in daha önceki muris muvazaasına dayalı tapu iptal-tescil davasında davaya karşı durmuş olması, eldeki davanın dinlenilir olduğuna mani sebep teşkil etmez ve muvazaalı işlemi ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, muvazaalı olduğu saptanan temlike rıza gösterilmesi ve icazet verilmesi bu olguyu ortadan kaldırmaz ve geçerli hale getirmez.
Bu durum karşısında anılan paylar yönünden, muvazaa olgusu kesinleşen hükümle saptandığı gözetilmek suretiyle davacı H...’ın miras payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.07.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.