Hukuk Genel Kurulu 2021/385 E. , 2021/696 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Sıfatıyla)
1. Taraflar arasındaki “Tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Islahiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (İş Mahkemesi sıfatıyla) verilen yargı yolu yanlışlığı nedeniyle dava dilekçesinin reddine ilişkin karar davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile Islahiye 106. Alay Komutanlığı arasında 11.03.2010 tarihinde komutanlık binasındaki yapım işlerine dair sözleşme imzalandığını, müvekkilinin işçi çalıştırmaya 13.03.2010 tarihinde başladığını, çalışacak işçileri süresinde davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirdiğini, bildirilenler dışında başka işçi çalıştırılmasının söz konusu olmadığını ancak müvekkilinin alay komutanlık binası onarım işi bedeli olan hak edişinden 70.933TL davalı Kurum hesabına aktarıldığını ileri sürerek 70.933TL prim borcunun ödenmesine ilişkin işlemin iptaline, kesilen miktarın işleyen faiziyle birlikte iadesine karar verilerek prim borcunun olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (SGK/Kurum) vekili; Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararı:
6. Islahiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) 12.01.2015 tarihli ve 2010/572 E., 2015/25 K. sayılı kararı ile; yargılama sürecinde Gaziantep Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile davacının Islahiye 106. Topçu Alay Komutanlığı aracılığıyla hak edişinden kesilen 70.903TL"nin hangi nedene dayalı olarak kesildiğinin ve bu kesintinin tek tek hangi işlemler nedeni ile yapıldığının ayrıtılı döküm halinde bildirilmesi istendiği, 15.05.2014 tarihli cevabi yazıda davacının hak edişinden kesilen 70.933TL"nin tamamının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı Kanun) 102. maddesine göre verilen idari para cezası olduğunun bildirildiği, 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesindeki düzenlemeye göre Kurum tarafından verilen idari para cezalarında idare mahkemelerinin görevli olduğu, davanın idari yargıda açılması gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin yargı yolu görevsizliği nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Özel Dairenin Bozma Kararı:
7. Islahiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 07.03.2017 tarihli ve 2015/8664 E., 2017/1851 K. sayılı kararı ile; “..Somut olayda, davacı işverene ait 106. Topçu Alay Komutanlığı karargah binası bakım ve onarım işi kapsamında çalışan 29 sigortalının kayıtsız çalıştırıldığının tespiti üzerine, idari para cezası tahakkuku yanında, 24.09.2010 tarihli kurum yazısıyla ilgili sigortalılara ait aylık prim hizmet belgelerinin verilmesi istenmiş, işverence yapılan itiraz 27.10.2010 günlü kurum yazısıyla reddi üzerine eldeki iş bu davanın açıldığının anlaşılması karşısında, yapılması gereken iş; dava ve uyuşmazlığa konu kurum işlemleri konusunda davacının açıklayıcı beyanına başvurulmalı, prim tahakkukuna dair kurum işleminin iptali, prim borcu bulunmadığının tespiti, yersiz tahsil edilen primlerin iadesi istemine ilişkin olduğunun anlaşılması halinde İş Mahkemesi görevli olacağından işin esasına girilerek yapılacak yargılama sonucuna göre karar verilmelidir. Şayet anılan istemlerin yanında idari para cezası uygulaması da dava konusu yapılmış ise, uygulanan idari para cezası yönünden tefrik edilip karardaki gibi yargı yolu uyuşmazlığı nedeniyle görevsizlik kararı verilmeli, diğer prim borcu yönünden ise, işin esasına girilerek hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. Islahiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) 13.07.2020 tarihli ve 2018/192 E., 2020/236 K. sayılı kararı ile; kesilen meblağın prim alacağına mahsuben kesilmediği, bu kesintinin sigortasız işçi çalıştırmadan dolayı verilen idari para cezasından kaynaklandığı gerekçesiyle ve önceki gerekçelerde tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; eldeki davanın adli yargı da mı idari yargıda mı görülmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
12. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında öncelikle direnme adı altında verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu tarafından mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
IV. GEREKÇE
13. Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
14. Başka bir deyişle mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
15. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre; mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, yeni hüküm olarak kabul edilir.
16. Somut olayda; davacı tarafından alay komutanlığı binası onarım işi hak ediş bedelinden 70.933TL’nin kesilmesine yönelik Kurum işleminin iptali istemine ilişkin açılan eldeki davada mahkemece idari yargının görevli olduğundan bahisle yargı yolu yanlışlığı nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece dava konusu Kurum işlemleri konusunda davacı vekilinin beyanına başvurulması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkemece 10.07.2018 tarihli ara karar ile bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davacı vekiline dava konusu hakkında açıklamada bulunması için 12.02.2019 tarihli duruşmada 2 haftalık kesin süre verilmiştir. Davacı vekili bu konuda 25.03.2019 tarihli dilekçeyi sunmuş ayrıca 27.03.2019 ve 23.09.2019 tarihli duruşmalarda dava konusuna yönelik beyanda bulunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporu da alındıktan sonra önceki hükümde direnilmiştir.
17. Görüldüğü üzere bozma kararından sonra mahkemece bozma kararında belirtildiği gibi davacı vekilinin beyanı ve bilirkişi raporu alınarak bunlarda değerlendirilmek suretiyle yeni bir karar verilmiştir.
18. Bu durumda ortada Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi gereken direnme kararı değil, yeni delillere göre bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm bulunmaktadır.
19. Hâl böyle olunca yeni hükme yönelik temyiz itirazları Özel Dairece incelenmelidir.
20. Bu nedenle dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 08.06.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.