Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6543
Karar No: 2009/7908

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/6543 Esas 2009/7908 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, maliki olduğu bir taşınmaza davalı tarafından bina yapılarak müdahale edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulundu. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar verdi ve elatmanın önlenmesine, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne ancak yıkım isteminin reddine karar verdi. Davacı, temyiz ederek yıkım isteminin de kabul edilmesini talep etti. Yargıtay da kararı bozarak yıkımın yapılabileceğine karar verdi. 3194 Sayılı İmar Yasasının 18. maddesi uygulanamayacağı, yıkımın adilane bir sonuca ulaşmak için hak (yarar) dengesi kurulmak suretiyle yapılması gerektiği belirtildi. Mahkemelerin takdir yetkisi kullanarak yıkımın aşırı zarar doğurup doğurmayacağına karar vermesi gerektiği ifade edildi. Kanun maddeleri olarak 3194 Sayılı İmar Yasasının 18. maddesi ve Medeni Kanunun 722/2. maddesi açıklandı.
1. Hukuk Dairesi         2009/6543 E.  ,  2009/7908 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BEYOĞLU 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/04/2007
    NUMARASI : 2005/394-2007/92

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki bulunduğu 8 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından bina yapılmak suretIyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, duruşmalara gelmemiş, bir cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davalının taşınmaza elatmasının önlenmesine, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne, yıkım isteminin ise aşırı zarar  doğuracağı gerekçesiyle, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davacının kayden 8 sayılı imar parselinin maliki olduğu, davalı tarafından taşınmaza bina yapıldığı, yapı değerinin 25.000.-TL, taşınmaz zemin değerinin ise 45.000.-TL  olduğu, yıkımın fahiş zarara yol açmayacağı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak başkasına ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş, imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında kamu tasarrufu niteliğindeki idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz. İşte bu nedenle, yasa koyucu imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğu duymuştur.
    Esasen, davalının çekişme konusu taşınmazın geldisi kadastral parsele mülkiyet veya (tapu tahsis belgesi gibi) kişisel hakkının bulunmadığı sabittir.
    Öyle ise, olayda 3194 Sayılı İmar Yasasının 18. maddesinin uygulanamayacağı kuşkusuzdur.
    Diğer yandan, yasada "yıkımda aşırı zarar kavramı" tanımlanmış değildir. Bunun yanısıra, anılan kavram yönünden gerek öğretide gerekse yargısal uygulamada görüş birliği yoktur. Ancak, Medeni Kanunun 722/2. maddesinin uygulanmasında meydana getirilen binanın korunması hususundaki genel yararın gözardı edilemeyeceği şüphesizdir. Ne varki, binanın davacı arsa sahibi yönünden de (subjektif olarak) değerlendirilmesi ve hak (yarar) dengesi kurulmak suretiyle adilane bir sonuca gidilmesi gerekir.
    Öte yandan, kural olarak yıkımın aşırı zarar doğurup, doğurmayacağının takdiri Hakime aittir. Hakim, takdir hakkını kullanırken elbette bilirkişinin ya da bilirkişilerin bildirdikleri teknik bilgilerden ve görüşlerden faydalanacaktır. Ancak, vardıkları sonuç bu yönden Hakimi bağlamaz.
    Somut olayda, mevcut deliller, yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde yıkımı istenen yapının davacıya subjektif açıdan bir yarar sağlayacağını ve yıkılmasının aşırı zarar   doğuracağını söylebilme olanağı bulunmadığı gibi paranın alım gücü ve ekonomik koşullar gözetildiğinde korunması gerekli bir değer olarak da kabul edilemez.
    Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi yanında yıkıma da karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu isteğin reddedilmesi doğru değildir.
    Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  6.7.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi