Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/24451 Esas 2012/7180 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/24451
Karar No: 2012/7180
Karar Tarihi: 22.03.2012

Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/24451 Esas 2012/7180 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bigadiç Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen 12/05/2009 tarihli ve 2009/101 (E) ve 2009/104 (K) numaralı kararında, bir kişinin teyzesinin kızını sevdiği ancak duygularını söyleyemediği için kızı telefonla aradığı, kızın anne ve babası olan diğer katılanları da rahatsız ettiği iddia edilmiştir. Mahkeme, sanığın eyleminin suç kapsamına girdiğine karar vererek sanığı her bir katılan için üç kez cezalandırmıştır. Ancak bu karar, suçun 5237 sayılı TCK'nun 123 ve 43. maddeleri kapsamında değerlendirilmediği için bozulmuştur. Dosyada zarar tespiti yapılmadığı ve tazminat talebi olmadığı için sanığın kişilik özellikleri de dikkate alınarak 5271 sayılı CMK’nun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
5237 sayılı TCK'nun 123. maddesi \"huzur ve sükunun bozulması\" suçunu tanımlarken, 43. maddesi de \"birden fazla kişiye karşı suç işleme\" durumunu ele almaktadır. 5271 sayılı CMK'nun 231/5. maddesi ise, hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunu düzenlemektedir.

2. Ceza Dairesi 2011/24451 E. , 2012/7180 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 2 - 2010/3682
MAHKEMESİ : Bigadiç Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/05/2009
NUMARASI : 2009/101 (E) ve 2009/104 (K)
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık hakkında temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki 1 numaralı bozma düşüncesine, katılanın bir tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan bir zarar da belirlenmemekle beraber, ayrıca “sanığın kişilik özellikleri” gerekçesi ile sanık hakkında 5271 sayılı CMK.’nun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki 2 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın teyzesinin kızı olan Radife’yi sevdiğini, ancak duygularını söylemeye cesaret edemediği için gerek ev gerekse cep telefonlarından Radife’yi aradığını, Radife’nin anne ve babası olan diğer katılanlar Kadir ve Ayfer’i rahatsız etme gibi bir amacının olmadığını savunması, gelen kayıtlardan katılan Radife’nin annesi adına kayıtlı olmakla beraber Radife"nin kullandı cep telefonu ile babası katılan Kadir’e ait cep telefonu ve sanığın ikrarına göre katılanların kullandığı ev telefonunun arandığı olayda, bir suç işleme kararının icrası kapsamında katılanları arayan sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK.nun 123 ve 43.maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde her bir katılana karşı ayrı suç işlediği kabul edilerek katılan sayısınca üç kez cezalandırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 22.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.