Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/747 Esas 2017/10901 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/747
Karar No: 2017/10901
Karar Tarihi: 03.07.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/747 Esas 2017/10901 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/747 E.  ,  2017/10901 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalının 21/06/2003 tarihli mehir senedini imzaladığını, tarafların 22/06/2003 tarihinde evlendiğini, boşanmalarına ilişkin kararın 08/03/2011 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere, 350 gr altının bedelinin muaccel olduğu tarihten en yüksek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı , kesin hüküm bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir .
    Mahkemece ; davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
    1-)Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür.
    Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
    Somut olayda uyuşmazlık , 21/06/2003 tarihli sözleşmede yer alan ziynet eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanununun 2.kitabında yer almakta olan 226.maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir .
    Sözleşme tarihinde, davacı ile davalının evlenmemiş olmasının sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Zira, taraflar sonradan evlenmişlerdir.
    Anılan nedenlerle, uyuşmazlığı çözme görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile, mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken; yazılı şekilde (kesin hüküm ile davanın reddine) karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2 -Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.