12. Ceza Dairesi 2020/8598 E. , 2021/717 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/05/2019 tarihli ve 2018/94 esas, 2019/327 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 esas, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 6. fıkrasının (c) bendinde belirtilen zararın, maddî zarar olduğu, manevî zararı kapsamadığı, ancak söz konusu maddî zararın da hâkimin basit bir araştırma ile saptayabileceği zarardan ibaret bulunduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sanık hakkında uygulanabilmesi için, diğer koşulların varlığının yanında, “Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” gerektiği nazara alınarak yapılan değerlendirmede;
Somut olayda, sanığın katılanın uğramış olduğu zararı gidermediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemiş ise de, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul etmesi karşısında, öncelikle katılanın olaydan kaynaklı somut zararının kesin olarak belirlenmesinden sonra, sanıktan zararı giderip gidermeyeceği sorulup, sonucuna göre 5271 sayılı Kanunun 231. maddesindeki koşullar dahilinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 14/09/2020 gün ve ...Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02/10/2020 gün ve 2020/85988 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçunun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, soruşturma aşamasında taraflar arasında uzlaşma gerçekleşmediğinden sanık hakkında dava açıldığı, kovuşturma aşamasında katılanın zararının giderildiğine ilişkin bir beyanı olmadığı, dosyada yer alan adli tıp raporuna, oluşa ve kabule uygun şekilde asli kusur atfedilen sanığın, adli soruşturmanın başladığı tarihten hüküm tarihine kadar geçen süre içerisinde zararı giderme konusunda çabasının ve dosyaya yansıyan bir iradesinin bulunmadığı dikkate alındığında, bir fayda sağlamayacağı ve yargılamayı gereksiz yere uzatacağından mahkemenin kabul ve takdirinde isabetsizlik görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/05/2019 tarihli ve 2018/94 esas, 2019/327 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.