MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün asli müdahil vekilince duruşmasız davalı vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davalı vekili Avukat ... ile davacı-temlik alan...vekili Avukat...in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında 20.01.2012 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini müvekkilinin sözleşme uyarınca inşaata başladığını inşaata devam edildiği sırada davalının müvekkilini inşaat ile ilgili vermiş olduğu vekaletnameden azlettiğini davalı tarafın müvekkilinin azlinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, inşaata bu şekilde devam edilemediğini ileri sürerek, 193.659,40 TL. imalat bedelinin 1.000 TL. proje masrafının ve 1.000 TL. yapı denetim firmasına davalı adına ödenen bedel olmak üzere toplam 195.659,40 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davacıyı vekaletten azletmesininin sözleşmeyi feshettiği anlamına gelmediği, davacının söz konusu davayı açması ve ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini beyan etmesi nedeniyle tarafların sözleşmeyi sona erdirdikleri konusunda iradelerinin uyuştuğu dava konusu taşınmazın inşaat ruhsatının bulunduğu ve 20.02.2017 tarihine kadar geçerli olduğu yapılan imalatların ve ruhsatın davalının işine yarayabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 170.420,27 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak temlik olunan ..."a verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla müdahale talebinde bulunan vekili temyiz etmiştir.
1- Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
a) Alacağın temliki ve borcun nakli TBK"nın 183 ila 195. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızasının alınması gerekmez. Temlik sözleşmesi TBK’nın 184/1 maddesi uyarınca yazılı şekilde yapılmalıdır. Borçlunun temlikten sonraki asıl muhatabı artık alacağı temellük eden (devralan) kişidir.
Somut olayda, dava tarihinden önce temlik veren davacı ... ile temlik alan davalı ... arasında 20.01.2012 tarihli adi yazılı temlik sözleşmesi düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece, temlik veren davacı ...’in dava tarihinde aktif dava ehliyetinin bulunmadığı ve sonradan tamamlanması mümkün olan dava şartlarından olmadığı gerekçesiyle HMK"nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
b) Bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
2- Katılma yoluyla müdahale talebinde bulunan ... vekilinin temyiz itirazları yönünden; harcı yatırılarak usulüne uygun yapılmış bir müdahale talebi bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (1-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle müdahale talebinde bulunan ... vekilinin temyiz isteminin reddine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.