19. Hukuk Dairesi 2016/17742 E. , 2018/2303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı ... vekili, davalının davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yaptığını, takip dayanağı bono üzerinde tahrifat yapıldığını ve bono bedelinin ödendiğini, bononun iade edilmediğini, ailevi ilişkiler nedeniyle bononun iptal edildiğinin düşünüldüğünü ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmişlerdir. Yargılama sırasında ...’ın vefat etmesi üzerine davalı dışındaki mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
Davalı vekili, davalıya yapılan ödemenin mahsup edildiğini, bakiye alacak nedeniyle takip yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, senette tahrifat yapıldığı hususu tespit edilse de davacı ..."ın 25/02/2014 tarihli duruşmada bono nedeniyle borcunun bulunduğunu kabul ettiği, davacının ikrarı ve senedin arka sayfasındaki notlar nazara alınarak takibin 10.000,00 DM ve faizi yönünden fazladan başlatıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı borçlunun ödeme savunmasını usulüne uygun delillerle kanıtlayamamış olmasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 25/04/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı tarafından açılan menfi tespit davasının konusu olan bono 23/11/2001 tanzim ve 25/03/2018 vade tarifli ve 65.000,00 DEM tutarındadır. Bononun vade tarihinin gerçekte 25/03/2005 olduğu halde sonradan tahrif edildiği bilirkişi raporu ile anlaşılmıştır. Bu itibarla dava konusu bono 31/12/2010 takip tarihi itibariyle zaman aşımına uğramış ve kambiyo vasfını kaybetmiştir. Takip tarihi itibariyle bononun zamanaşımına uğradığı 3 yıldan sonra 1 yıllık sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı talep hakkı da sona ermiştir. Ancak taraflar arasında temel ilişki olduğundan davalı yazılı delil başlangıcı olan bu bonoya ilaveten her türlü delile alacağını ispat edebilir. Zaten davacı ... bu bonodan dolayı 45.000,00 DEM borçlu olduğunu duruşmada ikrar etmiştir. Şu halde davacının davalıya borcu 45.000,00 DEM’den ibarettir. Zamanaşımına uğrayan bono için vade tarihinden itibaren faiz istenemez. 45.000,00 DEM Euroya dönüştürüldüğünde 23.008,50 EUR eder. (Dönüşüm kuru 1 DEM = 0,5113 EUR"dur.)
Davalı tarafından davacıya 35.124,35 EUR üzerinden takip yapıldığına göre davacının davalıya 35.124,35 EUR – 23.008,50 EUR = 12.115,80 EUR borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekir.
Hal böyle olmasına rağmen, yerel mahkemece zamanaşımına uğrayan bonoya faiz işletilerek sonuca gidilmesi yanlış olmuştur.
Bu itibarla yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan saygıdeğer çoğunluğun onama kararına muhalifim. 25.04.2018