17. Ceza Dairesi 2015/1422 E. , 2015/2791 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya kapsamına göre, sanığın, müştekinin ikamet penceresini tornavida benzeri sert bir alet yardımıyla açarak içeri girdiği, 55 ekran televizyon ve çok sayıda ev eşyasını bir çarşafa sardığı, mahallinde yapılan keşif sonrası ibraz olunan bilirkişi raporu ve müştekinin beyanlarına göre, ikametin pencereleri suça konu televizyonun çıkarılmasına elverişli olmadığından, sanığın çaldığı eşyaları dışarı çıkarabilmek için müştekinin kiler olarak kullandığı ve çatıya çıkışı sağlayan odanın anahtarını arayıp bularak, ele geçirdiği bu anahtar ile kilerin kapısını açıp çatıya çıktığı ve çatıda bulunan demir kapıyı da kapının yanında asılı bulunan anahtar ile açarak suça konu eşyaları buradan ikametine taşıdığının anlaşılması karşısında sanığın eyleminin, bir bütün halinde tek bir hırsızlık suçunu oluşturacağı ve suça vasıf tayin edilirken eylem bütünlüğü içinde en ağır nitelikte olan Yasa maddesi ile hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında eylemine uyan TCK nın 142/2-d maddesi yerine aynı Yasanın 142/1-b maddesi ile cezalandırılmasına karar verilmesi ile sanık hakkında kurulan hükümde TCK"nın 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca 2 yıl 2 ay olarak belirlenen hapis cezasından aynı yasanın 62. maddesi uyarınca ceza indirimine gidildiği sırada sonuç cezanın 1 yıl 9 ay 20 gün yerine 1 yıl 9 ay 15 gün hapis cezası şeklinde belirlenmesi suretiyle eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle ceza arttırımı yapılırken TCK"nın 143. maddesine mümas uygulama maddesinin karar yerinde aynı yasanın 43. maddesi şeklinde gösterilmiş olması da mahallinde düzeltilebilir maddi yazım hatası olarak kabul edilmiş; sanık hakkında dava zamanaşımı süresi içinde mala zarar verme suçundan işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş olduğu suçlar dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ” ilişkin bölümlerin çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.5.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.