Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/1506 Esas 2017/10887 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1506
Karar No: 2017/10887
Karar Tarihi: 03.07.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/1506 Esas 2017/10887 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/1506 E.  ,  2017/10887 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili ; müvekkili idarece davalıya 01.01.2008 - 15.08.2011 tarihleri arasında açık hata sonucu ödenen ve davalının sebepsiz zenginleşmesine sebep olan 8.346,29 TL"lik fazla maaş ve ikramiye tutarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulü ile 8.346,29 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş,hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre,davalı vekilinin tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-818 sayılı BK"nun 101.maddesinde "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur" hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanununun 117.maddesinde bu hüküm ""Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer"" şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir.
    Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre; borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
    Somut olayda; davacı davalı taraftan ihtarnamenin tebliğden itibaren 30 gün içerisinde iade talebinde bulunulmuş ancak davalının bu ihtarnameyi tebliğ aldığı tarih dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.

    O halde mahkemece; iade için davalıya verilen 30. günün sonunda temerrüde düştüğü kabul edilerek,öncelikle davalının ihtarnameyi tebliğ aldığı tarihin tespiti ile tespit edilecek bu tarihten itibaren faizin tahsiline karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm,davacının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.07.2017gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.