19. Ceza Dairesi 2016/5688 E. , 2017/10930 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
“1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
2-)Telef ederek
3-)Kıymetten düşürerek,
4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da ( alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; şikayetçi tarafça ,sanık ...’un yetkilisi olduğu borçlu şirket adına kayıtlı ve bankalarına rehinli olan 35 TBL 53 plaka sayılı aracın, alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla önemli parçalarının sanık tarafından söküldüğünün iddia edilmesi karşısında,
Sanığın yetkilisi olduğu borçlu şirket hakkında yapılan rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde, şikayete konu araç dışında iki adet aracın daha rehne konu olduğunun anlaşılması karşısında, borçlu şirketin sahip olduğu diğer araçların icra takip borcunu karşılayıp karşılamayacağı araştırılarak, karşılamadığının anlaşılması halinde, sanığın savunmasında “eyleme konu aracın ismini vermediği şirket çalışanı şoför tarafından yol kenarına bırakıldığını” iddia ettiği de dikkate alınarak, sanığa bu husustaki delilleri sorulup, ismini vermediği şoförün, tanık olarak ifadesinin alınması, aracın terk edildiği yerin tespit edilerek sanık ile bir bağlantısının bulunup bulunmadığının belirlenmesi, aracın terkine ilişkin düzenlenmiş bir tutanak varsa, getirtilip ve aracın parçalarının kimin tarafından söküldüğü belirlenip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik kovuşturmayla yetinilerek yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de,
1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 331. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
2-Adli sicil kaydına göre sabıkasız olan sanık hakkında hükmolunan 6 ay hapis cezasının yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden maddelerdeki ifadelerin tekrarı ile yetinilerek TCK’nın 50. maddesinde yazılı seçenek yaptırımlara çevrilmemesi veya ertelenmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.