MAHKEMESİ :............Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının davalının aracının kasko sigortacısı olduğunu, aracın çalınması dolayısıyla davalıya sıfır araç bedeli olarak 39.000 TL ödediğini, daha sonra aracın bulunarak davacıya teslim edildiğini, araç satılmak istendiğinde üzerinde çok sayıda haciz olması dolayısıyla satılamadığını, bu duruma davalının sebebiyet verdiğini belirterek ödenen 39.000 TL tazminatın rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle zamanaşımı def"inde bulunarak, davanın reddini savunmuştur.
Dava, davacı .........nin ödediği sigorta bedelinin sigortalısından istirdatı talebine ilişkindir.
Mahkemece, 17/03/2011 gün ve 2010/1164 esas 2011/161 karar sayılı ilamı ile iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 19/04/2012 gün ve 2011/9691 esas 2012/4959 karar sayılı ilamı ile istirdat davasının zamanaşımı süresinin tespiti ile sürenin dolup dolmadığının değerlendirilmesi gerekçesiyle bozulmuş olmakla yasa ve yönteme uygun bozma ilamına uyulmuş ve yapılan yargılama sonunda zamanaşımı süresinin dolmadığı tespit edilerek davalı tarafın seçimlik hakkını kullanıp aracı sigorta şirketine vermeyi kabul ettiği gerekçesiyle reddine karar verilmiş, bu karar da Dairemizin 08/05/2014 tarih ve 2014/3593 esas 2014/7356 karar sayılı ilamı ile davacı sigorta şirketinin 30 gün içinde bulunamayan araç bedelini 12.11.2004 tarihli imzalı ibraname mukabilinde davalı sigortalı ..."a ödemesine karşılık, davalının ödemeden sonra bulunan aracın mülkiyetini davacı sigorta
şirketine devredeceğine ilişkin 12.11.2004 tarihli taahhüdünü yerine getirmediği, araç üzerinde bir çok haciz bulunduğu ve hacizlerin kaldırılmadığı anlaşıldığından davacının istirdat talebinde haklı bulunduğu gözetilerek davanın kabulü yönünde karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamının gerekleri yerine getirilerek rücuen tazminat davasının kabulü ile 39.000 TL tazminatın ödeme tarihi olan 18/11/2004 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve kararda yazılan diğer gerekçelere göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA 8.2.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.