Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1949
Karar No: 2012/2846
Karar Tarihi: 16.04.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/1949 Esas 2012/2846 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/1949 E.  ,  2012/2846 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile ... aralarındaki tescil davasının reddine dair Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.05.2010 gün ve 524/270 sayılı hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma talebinin değer yönünden reddine karar verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili dava dilekçesinde, 1173 sayılı parselin bitişiğinde bulunan ve dilekçeye eklenen krokide sarıya taralı kısmın yol olarak paftasında gösterildiğini, bu yerin vekil edeninin zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu açıklayarak dava konusu yerin vekil edenine ait 1173 parselin tapusuna eklenmek suretiyle adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, yolun kendilerine ait olmadığını, bu nedenle ilk önce davanın husumetten reddinin gerektiğini açıklamıştır.
    Mahkemece, 1173 sayılı parselin kadastro tutanağının 1972 yılında kesinleştiğini, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini gerekçe göstererek davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava konusu ve tescili istenen taşınmaz paftasında yol olarak bırakılan yer olduğuna göre, TMK. nun 713/3. fıkrası uyarınca, davanın Hazineye yöneltilmesi, davaya katıldıkları taktirde delillerini sunmaları için kendilerine süre ve imkan tanınması, böylece taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülmesi gerekir.
    Dava konusu yerin paftada yol olarak bırakılan yer olduğu ve bu yolun parseline eklenmek suretiyle tescilinin istenildiği mahkemece de gerekçesinde kabul edilmektedir. Bitişikte bulunan 1173 sayılı tapulama parselinin tespiti 25.6.1971 tarihinde yapılmıştır. Dava konusu yol da bu parselin bitişiğinde olduğuna göre, kural olarak tescili istenen taşınmazın bu tarihte paftasında yol olarak gösterildiğinin kabulü gerekir. Kadastro tespitinin yapılmasıyla kadastrodan önceki zilyetlik kesintiye uğrar ve kadastrodan sonra başlayacak olan zilyetliğe eklenmez. Dava konusu taşınmaz paftasında yol olarak gösterildiğine göre, bu tür yerler ile tespit dışı bırakılan taşınmazlar hakkında 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkralarında yer alan 10 yıllık hak düşürücü süre uygulanmaz. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkrasında,; “…tutanaklarda belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” denilmektedir. Görüldüğü gibi 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması için taşınmaz hakkında tutanağın düzenlenmiş ve kesinleşmiş olması gerekir. Bu nedenle paftasında yol olarak bırakılan ve tespit harici yer olarak belirlenen taşınmazlar bakımından söz konusu hak düşürücü sürenin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
    O halde, iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi