Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 122 ada 4 parsel sayılı taşınmazın Bohori Osman Efendi Camii Şerifi vakfından olup 5/12 pay maliki N..A.. kızı K..’un kendisi ve mirasçıları bulunamadığından 1992 yılında İstanbul Defterdarının kayyım tayin edildiğini, taşınmazın 10 yıllık kayyımla idare süresi dolduğundan mahkeme kararı ile N.. A.. kızı K..’un gaipliğine ve anılan payın hazine adına tesciline karar verilmiş olduğunu, ancak taşınmazın mahlulen vakfına intikal ettiğini ileri sürüp tapu kaydının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazın malikinin gaip olması nedeniyle mahkeme kararı ile hazine adına tescil edildiğini, vakfın nevinin, sahih ve geçerli olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,çekişme konusu taşınmazın aslının vakıf olup 5737 sayılı yasanın 17. maddesi gereğince 5/12 payın mahlulen vakfına intikal ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar,davalı hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla,tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir..
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 4 parsel sayılı taşınmazın Bohori Osman Efendi Camii Şerifi Vakfından olup 5/12 pay maliki N.. A...Kızı K...gaip olduğundan kesinleşmiş mahkeme kararı ile gaipliğe ve taşınmazın Türk Medeni Yasasının 588. maddesi gereğince davalı hazine adına tesciline karar verildiği, davacının anılan taşınmaz payının mahlulen vakfına intikal ettiği iddiasıyla eldeki davayı açtığı, başvurma ve nispi harç alınmadan davaya devamla hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Davacı idare 5018 Sayılı Yasa uyarınca özel bütçeli kamu kurumu olup, 5737 sayılı yasanın 77. maddesi uyarınca her ne kadar idari tasarruflardaki işlemleri bakımından harca tabi değil ise de yargı harçlarından muaf olmadığı HGK. nun 24.12.2008 tarih, 18-777 Esas, 2008/788 sayılı kararı ile sabittir. 492 sayılı Harçlar Yasasının 26, 27, 30 ve 32. maddeleri uyarınca harca tabi davalarda harç yatırılmadıkça davaya devam edilemeyeceği ve müteakip işlemlerin yapılamayacağı da tartışmasızdır.
O halde, Vakıflar idaresinin eldeki davadaki istek bakımından davasının devamı için dava harcının tahsilinin gerektiği, ondan sonra işin esasına girilerek davanın tedvir ve intaç edileceği kuşkusuzdur.
Öyle ise, davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 2.7.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.