Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15784
Karar No: 2020/4011
Karar Tarihi: 24.06.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15784 Esas 2020/4011 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/15784 E.  ,  2020/4011 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01/07/2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 14/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacı, davalılar ... ve ... aleyhine açtığı davada 17/08/2005 tarihli ve 27487 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak bu sözleşme ile kendisine satışı vaad edilen ..."ya ait 438 parsel ile ..."ya ait 440, 441 ve 485 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığını, zamanaşımı süresi geçtikten sonra dava açıldığını, davalı ..."nun davadan çok önce öldüğünü, satış vaadi sözleşmesi gereğince satış bedellerinin ödenmediğini ve zilyetliğinde devredilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Yargılama sırasında davacı vekili 22/06/2016 tarihli dilekçesi ile davalı ... yönünden davada feragat ettiklerini bildiren dilekçeyi mahkemeye vermiştir.
    Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne, Yüreğir ilçesi, Yürekli Mahallesi 438 parsel sayılı taşınmazda muris ..."dan davalılar ..., ... ve ..."ya veraset ilamındaki hisseleri oranında intikal eden tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar vermiştir.
    Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    1)6100 sayılı HMK"nin "Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi" başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
    Aynı Yasanın "Hüküm kapsamı" başlıklı 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    "Hükmün yazılması" başlıklı 298. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
    Somut olayda; mahkemece tefhim edilen kısa kararda "Davanın kabulüne" dair hüküm kurulduğu, gerekçeli kararda ise "Davalı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne" karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında farklılık ve çelişki yaratıldığı görülmüştür.
    10/04/1992 tarihli ve 1991/7- 1992/7- 1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği ön görülmüştür.
    Bu itibarla gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.
    2)Kabule göre de; davalı ... nüfus kaydı ve veraset ilamına göre dava açılmadan önce 03/02/2011 tarihinde ölmüştür. ..."nun dava açılmadan önce öldüğünün anlaşılması üzerine mirasçıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
    Dava ehliyeti davada taraf olma ehliyetidir. 6100 sayılı HMK"nin 50. maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olacağı hüküm altına alınmıştır. Yasa hükmünde belirtildiği üzere taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir. Madde de gerçek ve tüzel kişi ayrımı yapılmaksızın medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olacağı belirtilmiştir.
    Öte yandan dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir (HMK. m. 51). Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanlar davada kanuni temsilcileri, tüzel kişiler ise yetkili organları tarafından temsil edilir (HMK. m. 52). Dava takip yetkisi, talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisidir. Bu yetki, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, maddi hukuktaki tasarruf yetkisine göre tayin edilir. (HMK. m. 53).
    Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir (HMK. m. 55).
    Türk Medeni Kanununun 28. maddesinde, gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği belirtilmiştir. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişinin taraf ehliyetini yitireceği kuşkusuzdur.
    Bu itibarla, gerek Türk Medeni Kanunu gerekse Hukuk Muhakemeleri Kanunu, dava açıldığı zaman hayatta bulunan kişiler yönünden düzenleyici hükümler koymuş, ölen kişiler hakkında açılacak davalar yasalarımızda yer almamıştır. Nitekim 04/05/1978 tarihli ve 1978/4-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da dava tarihinden önce ölen kişinin taraf ehliyetini yitireceği aleyhine dava açılmayacağı, dava tarihinde şahsiyeti sona ermiş kimsenin mirasçılarına halefiyet kuralı uygulanmayacağından davaya dahil edilmek veya dava ıslah edilmek suretiyle davaya davacı edilemeyeceği vurgulanmış, bu doğrultudaki içtihatlar kararlılık kazanmıştır.
    O halde, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı, davadan önce öldüğü anlaşılan ... mirasçılarının dahili dava yolu ile taraf kılınamayacağı gözetilmeden açılan davaya devam edilerek ve davanın dayanağı olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin aslı getirtilmeden hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi