8. Hukuk Dairesi 2011/6252 E. , 2012/2835 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ve ziynet bedeli alacağı
... ile ... aralarındaki katılma alacağı ve ziynet bedeli alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 31.05.2011 gün ve 505/754 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, tarafların düğününde vekil edenine takılan 17 adet 22 ayar bilezik ve üçlü set takım ile 100 adet altının davalı koca tarafından alınıp iade edilmediğinden, öncelikle takıların iadesine, bunun mümkün bulunmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL"nin faiziyle, evlilik birliği içinde taraflarca ortak satın alınan ...plakalı aracın edinilmiş mal olduğunu açıklayarak bu araç sebebiyle de 7.000,00 TL" nin faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, düğünde takılan ziynetlerin davacı tarafından paraya çevrildiğini, bir bölümünün balayında harcandığını, kalan 3.800 TL"sinin davacının T.İş Bankasında bulunan hesabına yatırıldığını, dava konusu aracın satın alınırken evlenmeden önce kendisine ait bulunan Lada marka aracını sattığını, birikimleri ve bankadan adına kullandığı kredi ile aldığını, kredi taksitlerinin halen devam ettiğini, davacının hakkı bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, takılarla ilgili davanın kısmen kabulü ile 9.982,00 TL"nin dava tarihinden itibaren faiziyle, ... plakalı araçla ilgili olarak da 4.022,20 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine, hüküm; davacı ile davalı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraflar 28.07.2004 tarihinde evlenmişler, 13.02.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabul edilmesi üzerine hükmün kesinleştiği 17.02.2010 tarihinde boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. (TMK.nun 225/2). Eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nun 170. m), başka bir mal rejimi seçmediklerinden (4722 s.K.m.10/1) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK.nun 202, 225). Dava konusu 06 GSM 45 plakalı araç edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 18.03.2005 tarihinde 18.011 TL bedelle satın alınıp davalı adına kaydedilmiştir.Evlilik sırasında davacıya takılan ziynet eşyaları ise kişisel mal niteliğindedir. (TMK.nun 220/1)
Dosya içeriğine, toplanan delillere, tanık anlatımlarına ve yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere; evlilik sırasında davacı kadına takılan ziynet eşyalarının kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayıldığı, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların evliliğin devamı sırasında davalı tarafından alınarak bozdurulup harcandığı, bu husus davalı tarafından da kabul edildiğine göre, ziynetlerin dava tarihinde belirlenen değerlerinin tahsiline karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Katılma alacağına konu araç bakımından ise; edinilmesi sırasında davalı tarafından T. İş Bankasından 7.000,00 TL kredi kullanıldığı, davalının evlenmeden önce 22.05.2001 tarihinde satın aldığı 06 ARB 14 plakalı Lada marka aracının 21.03.2005 tarihindeki 3.031,00 TL bedelle 3.kişiye satılarak bedelinin, dava konusu 06 GSM 45 plakalı aracın satın alınması sırasında kullanıldığı belirlenmiştir. Edinilmiş mallara katılma rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan mal varlığı değerleri o eşin kişisel malıdır. (TMK.nun 220/2). Lada marka araç evlenmeden önce davalı tarafından edinildiğine göre, bu araç davalının kişisel malıdır. Bu aracın satışından elde edilen bedelin, dava konusu 06 GSM 45 plakalı aracın satın alınmasında kullanıldığı, ayrıca dava konusu aracın edinilmesi sırasında T.İş Bankasından alınan kredinin mal rejiminin tasfiye edildiği (boşanma dava tarihi olan 13.02.2006), tarihten sonra da ödemelerinin devam ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece, eklenecek değerlerden (TMK.nun 229.m.) ve denkleştirmeden (TMK.nun 230.m.) elde edilecek miktarlar da dahil olmak üzere davalı kocanın edinilmiş mallarının toplam değerinden, davalı eşin kişisel malından (TMK 220/2) elde edilen miktarlar ve bu mala ilişkin borçlar da çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.231.m.) yarısı üzerinde davacının hakkı bulunduğu kabul edilerek belirtilen esaslar çerçevesinde denetime elverişle bilirkişi raporunda tespit edilen miktarın karar tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediğinden davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davacı vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin kabul edilen ziynet alacağının faiz başlangıç tarihine yönelik temyiz itirazlarına gelince; hükümde kabulüne karar verilen 9.982,75 TL" nin dava tarihinden geçerli olmak üzere yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmiş, dava tarihi hüküm fıkrasında belirtilmemiştir. Karar başlığında ise dava tarihi 25.05.2007 olarak gösterilmiştir. Oysa temyize konu eldeki dava, 13.02.2006 tarihinde davacı tarafından boşanma davası ile birlikte açılmış, 25.05.2007 tarihli yargılama oturumunda tefrik kararı üzerine eldeki davanın esas numarasını almıştır. Şu halde dava tarihi, tefrik üzerine yeni esasa alındığı tarih değil, 13.02.2006 tarihidir. Mahkemece hükümde dava tarihi gösterilmediği gibi karar başlığında da yanlış gösterilmiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1 fıkrasında “… dava tarihinden …” ibaresi çıkarılarak yerine “…dava tarihi olan 13.02.2006 tarihinden…” sözlerinin eklenmek suretiyle hükmün HUMK.nun 438/7 (HMK.m.370/2) maddesi uyarınca düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve aşağıda dökümleri yazılı
18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacıdan, 208,00 TL peşin harcın da onama harcına mahsubu ile kalan 623,89 TL"nin temyiz eden davalıdan alınmasına 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.