Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesi ekindeki krokide sınırları gösterilen Karacalar köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kadimden beri müvekkillerinin murisi Hüseyin Varol ve müvekkilleri tarafından kullanıldığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkilleri yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkilleri adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı M.. H.., taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, Antalya ili, Manavgat ilçesi, Seydiler mahallesi, Tırzanbeleni mevkiinde bulunan 04/03/2014 tarihli fen bilirkişisi raporu ve ekindeki krokide sarı renkle (A) harfi ile gösterilen 10.539,87 m²"lik kısmın davacılar adına miras hisseleri oranında (eşit hisselerle) kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre 1970 yılında Kirten Serisi bazında seri usûlde olarak Kumluk Devlet Ormanına ilişkin fotogrametrik yöntemle yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Yörede genel arazi kadastrosu işlemine 26.08.1963 tarihinde başlanmış ve sonuçları 15/07/1964 - 15/08/1964 tarihleri arasında ilân edilmiş ve 16/08/1964 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 26/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.