9. Hukuk Dairesi 2010/10595 E. , 2010/8778 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, Türkiye Enerji Sanayi ve Madencilik Hizmetkolu Çalışanları
Sendikasının 19.11.2009 tarihli görevin son bulması konulu yazının (kararın) iptali ile
davacının Yönetim Kurulu ve Genel Egitim Sekreterliği görevine tedbiren başlatılmasına
karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddedilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili davacı ...’ın , ...Sendikasının 27 Ocak 2008 tarihinde yapılan 3. Olağan Genel Kurulunda Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildiğini , Genel Eğitim Sekreterliği görevini yürüttüğünü , 8.11.2009 tarihinde yapılan Milliyetçi Hareket Partisi 9. Olağan Büyük Kurultayında Partinin Merkez Yürütme Kurulu asil üyeliğine seçilmesi sonrasında görevli bulunduğu Sendika Genel Merkezinden gönderilen yazı ile sendika yönetim kurulu üyeliğinin 12.11.2009 tarihinde kendiliğinden son bulduğunun belirtildiğini , Mevzuatta sendika yönetim kurulu üyeliğinin kendiliğinden sona ereceğine ilişkin hiçbir hüküm bulunmadığını , 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 37. Maddesi ve 4688 sayılı kanunun 20. Maddesindeki hükümlerin benzerlik gösterdiğini , 37. Maddedeki sendika yöneticiliği görevinin sona ermesi ile ilgili hükmün , sadece mahalli idareler ve milletvekili seçiminde söz konusu olduğunu , Sendikanın Ana Tüzüğünde de bir siyasi partinin merkez yürütme kurulu üyesi olunması durumunda sendika yöneticiliğinin kendiliğinden son bulacağına ilişkin hiçbir hüküm bulunmadığını belirterek; Sendikanın Görevin Son Bulması Konulu Kararının İptaline, Hizmet Teşvik Primi ve Odanın Boşaltılması Konulu Kararının İptaline, davacının Görevli Bulunduğu Türkiye Enerji Sanayi ve Madencilik Hizmetkolu Kamu Çalışanları Sendikası Yönetim Kurulu ve Genel Eğitim Sekreterliği Görevine Tedbiren Başlatılmasına Karar Verilmesini , davacının Göreve Başlatılmaması Durumunda Mali Ve Sosyal Haklarının İadesine Karar Verilmesi talebi ile dava açmıştır.
Davalı sendika cevap dilekçesinde ,sendikanın bir kamu görevlileri sendikası olduğunu, bu sendikanın üyelerinin sadece memur ya da aynı statüdeki sözleşmeli kamu görevlileri olduğunu, bu sendikaların yöneticilerinin 4688 sayılı kanunun 18. maddesinde hukuki statüleri belirlenmiş memurlar olduğunu , bu statüdeki kamu görevlilerinin, anayasa 68., siyasi partiler kanunu 11., devlet memurları kanunu 7. maddelerinin emredici hükümleri ile siyaset yapmalarının ve siyasi partilere üye olmalarının yasak olduğunu, davacının, Sendikanın 26-27 Ocak 2008 tarihinde yapılan 3. Olağan Genel Kurulunda Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine seçilerek, sendikanın eğitim genel sekreterliği görevi ile görevlendirildiğini , memuriyetten emekli olduğunu , 4688 sayılı yasanın 18. Maddesi istisnai hükmü gereği, seçildiği dönem sonuna kadar üyeliği devam edeceğini , 8 Kasım 2009 tarihinde yapılan Milliyetçi Hareket Partisi 9. Olağan Genel Kurulunda, Partinin Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine aday olup ve 12 Kasım 2009 günü kesinleşen seçim sonuçlarına göre MHP Merkez Yöneticisi olduğunu , davalı sendikanın , siyaset yapması yasak olan bir sendika olduğunu, davacının bir parti yöneticisi olarak seçilmesi ile sendikadaki görevinin son bulduğunun davacıya bildirildiğini, Kendisine bütün mali haklarının ödendiğini , Sendikadan hiçbir alacağı kalmadığını, davada harçlandırılarak talep edilen bir miktar da olmadığını belirtip, 4688 sayılı kanuna göre sendikaların ve yöneticilerinin faaliyet alanlarının sınırlı olduğu, siyasi partiye üye olamayacaklarını , siyasetle uğraşamayacaklarını , bir siyasi parti yöneticisi olamayacaklarını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, sendika yöneticisinin bir siyasi partinin herhangi bir kademesinde görev alması durumda yasal düzenlemeden dolayı Sendikadaki görevinin kendiliğinden sona ereceği ,Sendikadaki görev ile Siyasi Partideki görevin birlikte yürümeyeceği , Türk Enerji Sen Sendikasının Ana Tüzüğünün 52. maddesinde yasak faaliyetlerin belirtildiği , 52. maddenin C bendinde "Siyasi Partilerin kuruluşu içinde yer alamazlar" hükmü bulunduğu , bu hükmün tüm Sendika yöneticilerini bağladığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamı itibari ile davacının memuriyet görevinden 4.4.2008 tarihinde emekli olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. 4688 sk mad. 16 / V de düzenlenen ; “Emekliye ayrılanların sendika şubesi, sendika veya konfederasyon organlarındaki görevleri seçildikleri dönemin sonuna kadar devam eder.” hükmü uyarınca davacının sendikadaki görevi seçildiği dönemin sonuna kadar devam edecektir.
Uyuşmazlık davacının siyasi partinin Merkez Yürütme Kurulu asil üyeliğine seçilmesi nedeni , sendika yönetim kurulu üyeliğinin kendiliğinden son bulduğu şeklindeki sendika işleminin hatalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Konuya ilişkin olarak doktrinde 4277 sayılı Yasa ile sendikalar kanunu 37 maddesinde yapılan değişiklikler ile kapsamlı siyasi faaliyet yasağının sendikalar yönünden kaldırıldığı , sendika ve konfederasyon yöneticilerinin yasa değişikliğinden sonra siyasi partilere üye olabileceği siyasi parti yönetim organlarında görev alabilecekleri kabul edilmektedir.
2821 sayılı Sendikalar Kanunu 37. maddesinde 26.6.1997 gün ve 4277 sk.nun. 2. maddesi ile değişiklik yapılarak siyaset yasağı ilke olarak kaldırılmış sadece II ve III. fıkralarında daraltılmış hükümler yer almıştır.
Her ne kadar Anayasa 68. maddesinde Siyasi Partiler kanunu 11. maddesinde ve Devlet memurları kanunu 7. maddesinde memurların siyasi partilere üye olması yasaklanmış ise de ; davacının 4.4.2008 tarihinde emekli olup, memuriyet görevinin sona ermesinden sonra 8 Kasım 2009 tarihinde yapılan siyasi parti genel kurulunda, partinin merkez yönetim kurulu üyeliğine aday olup ve 12 Kasım 2009 günü kesinleşen seçim sonuçları ile partinin Merkez Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilmesi sebebi ile davacının siyasi partinin yönetim organında görev alması sendikadaki görevini etkilemeyecektir.
O halde davacının emekli olmasından sonra siyasi partinin merkez yönetim kuruluna seçilmesi ve 2821 sayılı Sendikalar Kanunu 37. maddesinde 26.6.1997 gün ve 4277 sk.nun 2. maddesi ile yapılan değişiklik karşısında davacı siyasi partinin yönetim organında görev alabileceğinden , mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.