Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/17799 Esas 2016/5660 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/17799
Karar No: 2016/5660
Karar Tarihi: 23.03.2016

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/17799 Esas 2016/5660 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanıkların konut dokunulmazlığını ihlal ettiklerine dair yeterli kanıt olduğunu ve suçlamaların doğru olduğunu belirterek mahkumiyet kararı verdi. Ancak, TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağı ve TCK’nın 53/1-c maddesi uyarınca hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı belirtildi. Ayrıca, vekille temsil edilen kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri: TCK Madde 53/1-b, TCK Madde 53/1-c, CMK Madde 325/1, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Madde 13/1.
18. Ceza Dairesi         2015/17799 E.  ,  2016/5660 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SULAR : Konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ...’nun yokluğunda verilen hükmün, bildirdiğinden farklı bir adrese tebliğ edilmesi nedeniyle öğrenme üzerine gerçekleştirilen temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanıklara yükletilen konut dokunulmazlığının ihlâli eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış ve yine aynı Kanunun 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmemiş ise de, mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde re"sen TCK"nın 53. maddesinin 1 ilâ 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden, bu hususların bozmayı gerektirmediği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Kendisini vekille temsil ettiren katılan kurum lehine, CMK’nın 325/1 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanunu aykırı ve katılan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü vekili, sanık ... ile sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu husus, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, yargılama gideri ile ilgili hüküm fıkrasına “katılan vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca 1320 TL vekâlet ücretinin sanıklardan alınarak katılan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’ne verilmesine” ibaresinin eklenmesi biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 23.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.