Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1592 Esas 2012/4333 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1592
Karar No: 2012/4333
Karar Tarihi: 25.06.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1592 Esas 2012/4333 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı kooperatifin genel kurulunda alınan kararların iptalini talep etmiştir. Mahkeme, kooperatifin tasfiye aşamasında olduğunu belirtmiş ve genel kurul kararlarının yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacının temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, bilirkişi raporunun yeterli olmadığına ve kooperatifin genel kurulunun tasfiye aşamasında bu kararları almaya yetkili olup olmadığı hususlarında yeni bir bilirkişiden rapor alınması gerektiğini belirtmiştir. Kararda, Kooperatifler Kanunu'nun 59/son ve anasözleşmenin 23/12 maddeleri de açıklanarak tasfiye aşamasındaki kooperatiflerin genel kurulunun karar alabileceği konular açıklanmıştır.
23. Hukuk Dairesi         2012/1592 E.  ,  2012/4333 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptail davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı, davalı kooperatifin 38 no"lu üyesi olduğunu, kat irtifakına geçilerek, dairelerin maliklerine teslim edildiğini, site yönetiminin kurulduğunu ve kooperatifin amacını gerçekleştirdiğini, bu nedenle kooperatifin genel kurulunda karar alınamayacağını ileri sürerek, 03.04.2010 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, kooperatifin henüz sona ermediğini, inşaatların bitmesi ve ferdileşmeye geçilmesinin kooperatifin son bulduğu anlamına gelmediğini, yapılacak işlerin bitirilmesi gerektiğini, SGK ile ilişkinin halen devam ettiğini, kooperatifin devam eden davaları olduğunu, tasfiye edilmediği sürece kooperatif tüzelkişiliğinin devam ettiğini, genel kurulda alınan kararların yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; kooperatifin tasfiye halinde olmasının tüzel kişiliğin son bulması anlamına gelmediği, kooperatif ortaklarının genel kurulda alınan kararlara uymak zorunda oldukları, kararların iptalini gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece Av. ... ve Prof. Dr. ..."ten oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmış ise de, bilirkişilerin farklı görüşte olduklarını açıklamaları ve toplam bilirkişi sayısının iki olması nedeniyle çoğunluk görüşü oluşmamış ve dosyaya HUMK"nun 281. maddesine uygun bir bilirkişi raporu sunulmamıştır. Öte yandan, hazırlanan bu rapora iki taraf vekili de itiraz etmesine rağmen, bu husus üzerinde hiç durulmamıştır. Bu durumda, HUMK"nun 284. maddesi de gözetilerek, yeni bir bilirkişiden rapor alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2-Dosyadaki bilgi ve belgeler karşısında kooperatifin tasfiye aşamasında olduğu anlaşılmaktadır. Tasfiye aşamasındaki bir kooperatifin faaliyetleri tasfiye ile sınırlıdır. Bu kapsamda davaya konu kooperatif genel kurulunun 6. maddesinde kabul edilen tadilat projesinin yapılması, zemin kattaki konutların işyeri olarak kullanılması, E blok bodrum katın ve çatının tadilat projesi yapıldıktan sonra site yönetimi izin verdiği takdirde kiraya verilmesine ilişkin kararlar ile 7. maddedeki bina dış cephelerinin mantolama işi konusunda
    yönetim kuruluna yetki verilmesi yönünde alınan kararların Kooperatifler Kanunu"nun 59/son ve anasözleşmenin 23/12 maddeleri kapsamında değerlendirilerek, tasfiye aşamasında olan bir kooperatifin genel kurulunun yukarıda belirtilen konularda karar almaya yetkili olup olmadığı hususlarında, gerektiğinde kooperatif konusunda uzman yeni bir bilirkişiden açıklamalı, gerekçeli, rapor alınıp oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.