AİDAT MİKTARININ BELİRLENMESİNE İLİŞKİN MADDE, ANASÖZLEŞMEYE AYKIRI OLARAK YARIDAN FAZLA OYLA KABUL EDİLMEDİĞİNDEN MUTLAK BUTLANLA BATIL OLDUĞUNUN TESPİTİNE KARAR VERİLMELİDİR.
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, davalı kooperatifin 13.04.2008 tarihli genel kuruluna eski başkan sıfatıyla katıldığını, alınan kararlara şerh koyduğunu, toplantıya toplam 51 kişinin katıldığını, vekaletname olmadan katılmayan üyelerin yerine oy kullanıldığını, ayrıca oy kullananlardan bir kısmının daha önce ihraç edildiklerini, kararların yeter sayıya ulaşılmadan alındığını ileri sürerek, 13.04.2008 tarihli genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; alınan kararlarda toplantı ve karar yeter sayısının bulunduğu, Güladiye ve Abdullah’ın üyeliklerinin sona ermediği, aidatlarla ilgili 23 kabul oyu ile alınan kararda davacının muhalefet şerhi bulunmadığından iptalini isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin olup, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. maddesi, “Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır.” hükmünü, aynı Kanun’un 51/1. maddesi ise “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur” hükmünü içermektedir. Dosyada mevcut anasözleşmenin 33. maddesinin 1. ve 2. fıkraları da benzer mahiyettedir.
Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, BK’nın 19 ve 20. maddeleri hükümlerine göre mutlak butlanla batıldır.
Somut olayda ise, 13.04.2008 tarihli genel kurul toplantısı 86 kayıtlı ortağı bulunan davalı kooperatifin 51 ortağının katılımı ile başlamış olup, toplantı nisabı (22) gerçekleşmiştir. Aidat ödemelerine ilişkin gündemin 12. maddesi görüşülürken ise, 23 kabul oyu ile karar alındığı anlaşılmaktadır. Oysa, anasözleşmenin 33. maddesinin 2. fıkrasındaki “yarıdan fazlası” ibaresi karşısında karar yeter sayısının 26 olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda, gündemin 12. maddesinde aidat miktarının belirlenmesine ilişkin olarak 23 kabul oyuyla alınan kararın, karar yeter sayısı yokluğundan dolayı mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
S o n u ç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.