Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/4153
Karar No: 2009/7599

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/4153 Esas 2009/7599 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, miras bırakanlarından mal kaçırmak amacıyla davalıya düşük bir bedelle bağımsız bölümlerini sattığını ileri sürerek satış işleminin iptalini istemişlerdir. Mahkeme, işlemin danışıklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, tescil yönünden usulüne uygun bir dava açılmaksızın böyle bir istemin dava olarak kabul edilmek suretiyle neticeye gidilmesinin yasal olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, davacıya tescil yönünden de, dava açılması için olanak tanınması, dava açıldığı takdirde eldeki davayla birleştirilmesi, ondan sonra bir hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: HUMK 428. madde.
1. Hukuk Dairesi         2009/4153 E.  ,  2009/7599 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MERZİFON ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/03/2008
    NUMARASI : 2004/337-2008/122

    Taraflar arasında görülen davada;                                                                               
    Davacılar, miras bırakanları F. P. "nın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak saklı paylarını  bertaraf etmek maksadıyla 793 ada 21 parseldeki dükkan ve ev vasıflı bağımsız bölümlerini düşük bir bedelle davalıya sattığını, satış tarihinde murisin 82 yaşında olup yapılanlar anlama ve kavrama kabiliyeti bulunmadığını ileri sürüp satış işleminin iptalini istemişlerdir.
    Davalı, işlemin gerçek satış olduğunu, taşınmaz üzerindeki binayı kendisinin yaptırdığını, alım gücü bulunduğunu, satış işleminden 8 gün önce bir taşınmazını 3.kişiye satarak davalı yeri satın aldığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, işlemin danışıklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.   Karar, davacı ve davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 30.6.2009 Salı günü saat  9.35"de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

    Dava, muris muvaazası hukuksal nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davacıların davasının kabulü ile çekişme konusu 793 ada .parsel üzerinde bulunan .ve . numaralı bağımsız bölümlerde davalıya ait tam, aynı ada ve parselde yer alan 2 numaralı bağımsız bölümde ise davalının 1/2 payının tapu kaydının davacıların payları oranında iptali ile miras payları oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
    Oysa dava dilekçesinde sadece iptal istenilmiş, tescile yer verilmediği halde,davacı vekili 13.4.2005 tarihli cevaba cevap dilekçesinde tescil isteğinde bulunmuş, mahkemece bu istek nazara alınarak iptal ve tescile karar verilmiştir.
    Ne varki, tescil yönünden usulüne uygun bir dava açılmaksızın böyle bir istemin dava olarak kabul edilmek suretiyle neticeye gidilmesinin yasal olduğu söylenemez.
    Hemen belirtmek gerekir ki; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez.Bu durumda mahkemece iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için olanak tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmalıdır.Başka bir anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi,tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğrur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği dolu pafta sistemi dolu pafta sistemi genel ilkesi ile bağdaşmaz.Davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtay"ın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur.(  Y.H.G.K. 11.11.1983 Tarih, 981/8 -80 Esas,1983/1162 Sayılı Kararı)
    Hal böyle olunca, davacıya tescil yönünden de, dava açılması için olanak tanınması, dava açıldığı takdirde eldeki davayla birleştirilmesi, ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazı bu yönden yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan neden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  30.6.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi