16. Hukuk Dairesi 2014/19098 E. , 2015/5420 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vs. vekili Avukat ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... çalışma alanında bulunan 115 ada 16 parsel sayılı 4.928,65 m2 yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, paylaşma, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma nedeniyle davalılar Kenan ve ... adlarına paylı olarak tespit ve 12.01.1995 tarihinde tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ... miras yoluyla gelen hakka dayanarak 08.03.2012 gününde öncelikle tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde karar tarihindeki değeri üzerinden bir miktar bedelin tahsili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere ve kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre davacılar vekilinin tapu kaydının iptali ve tescil istemine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Davacılar vekilinin sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine gelince; mahkemece davacıların bu istemleri yönünden hak düşürücü sürenin sona ermesi ile birlikte tapu kaydı hukuki kıymet kazanacağı gibi davalıların zamanaşımı def"inde bulunduğu gerekçe gösterilerek karar verilmiştir. Kural olarak sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu"nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK"nun 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
Somut olayda; davacıların taşınmazın ortak muristen geldiğini iddia etmesine ve bu yolla taraflar arasında mirasçılık ilişkisi bulunmasına göre dava BK.nun 125. maddesine (6098 sayılı BK."nun 146. maddesine) göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Ayrıca, zamanaşımı borcun muaccel olması ya da ifanın imkansız hale geldiği tarihte başlayacağından olayda ifanın imkansız hale geldiği tarihin belirlenmesi önem kazanmaktadır. Çekişmeli taşınmaza ilişkin tespit 12.01.1995 yılında kesinleşerek tapuya
tescil edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3. maddesine göre davacıların tespitin kesinleştiği 12.01.1995 tarihinden 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu 12.01.2005 tarihine kadar tespitten önce doğan hakka dayanarak dava açıp taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tescil ettirme hakkı mevcut olduğundan 12.01.2005 tarihine kadar ifanın imkansız hale geldiğinden söz edilemez. O halde ifanın imkansız hale geldiği 12.01.2005 tarihinden davanın açıldığı 08.03.2012 günü arasında 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığı gibi davacılar sebepsiz zenginleşmeyi davalılardan ..."in söylemi üzerine Kasım 2011 tarihinde öğrendiklerini bildirdiklerine ve dosya kapsamından bu öğrenme tarihinin aksini kanıtlar bir delil bulunmadığına göre TBK"nın 82. maddesinde düzenlenen 2 yıllık zamanaşımı süresi dahi dolmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemi yönündeki davanın TBK"nın 82. maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresi içinde açıldığı gözetilerek; işin esasına girilip, toplanacak deliller doğrultusunda hasıl olacak sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle alacak istemi yönünden de davanın peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edene iadesine, reddine karar verilmesi isabetsiz, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1100,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan davalılardan alınarak, kendisini duruşmada vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine,
bozma nedenine göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edenlere iadesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.