4. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/546 Karar No: 2020/2042 Karar Tarihi: 18.06.2020
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/546 Esas 2020/2042 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2018/546 E. , 2020/2042 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (kapatılan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi)
Davacı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/03/2004 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/03/2012 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyanın incelenmesinde; davalı ...’a mahkeme gerekçeli kararının tebliği usule uygun olmadığı gibi davacı vekilinin temyiz dilekçesinin de adı geçen davalıya tebliğ edildiğine dair evrak bulunmadığı anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresine yapılır. Aynı maddenin, 6099 sayılı Kanun ile eklenen 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanunun 21. maddesinde ise muhatabın adresinde bulunmaması halinde yapılacak işlemler ve bu kapsamda 21/1 maddesinde muhatabın adresten geçici olarak ayrılmış olması halinde tebligat usulü, 21/2 maddesinde ise mernis adresine tebligat usulü düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeler kapsamında tebligatın öncelikle bilinen en son adrese çıkartılması, bu adreste tebliğ edilemeyerek iade edilmesi halinde ise mernis adresine çıkartılması gerekmektedir. Mezkur Kanun’un “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır. Şu durumda, davalı ...’a yapılan gerekçeli karar tebliğinin yukarıda açıklanan tebligat aşamaları izlenmeksizin tespit edilen adresine çıkarılan tebligatın doğrudan mernis şerhli Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapıldığı anlaşılmakla, öncelikle anılan davalının bilinen en son adreslerine tebligat çıkartılması, oradan sonuç alınamazsa adres kayıt sistemindeki adresine “mernis adresi” şerhi düşülmeksizin tebligat çıkartılması, buradan da sonuç alınamazsa o takdirde “mernis adresi” şerhi düşülerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılması gerekirken yukarıda anılan Kanun hükümleri uyarınca belirtilen yol ve yöntem izlenmeden yapılan tebliğ işlemi usulüne uygun değildir. Davalı ...’a usulüne uygun şekilde gerekçeli kararın ve davacının temyiz dilekçesinin tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın gönderilmesi için geri çevirme kararı verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere yeniden Yargıtay"a gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 18/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.