Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2017/2396
Karar No: 2020/13205
Karar Tarihi: 21.12.2020

Danıştay 6. Daire 2017/2396 Esas 2020/13205 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/2396
Karar No : 2020/13205

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ordu ili, Ünye ilçesi, …Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi ile 2981 sayılı Kanunun EK-1 maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin … tarihli, … sayılı Ünye Belediye Encümeni kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:…, sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu parselasyon işleminin, dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planına uygun olduğu, düzenlemeye alınan bölgede 2981/3290 sayılı Yasanın EK-1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunduğu, düzenleme sahasının ve düzenleme sınırının kadastral parsel dikkate alınarak belirlendiği, DOP oranının %40’ı aşmadığı ancak imar adasının bir kısmının düzenlemeye alındığı ve düzenleme sınırının hatalı geçirildiği, düzenleme sınırı dışında bırakılan kısmın başka bir imar uygulamasına alınması olanağının bulunmadığı, düzenleme sınırı dışında bırakılan kısmın kıyı olması ve kamunun yararlanmasına olanak sağlayacak şekilde düzenleme yapılması gerektiği halde kamuya kazandırılamadığı, davacının düzenleme sınırı dışında kalan alanının dikkate alınmasıyla müstakil parsel almasının mümkün olduğu, dolayısıyla dava konsusu işlemin düzenleme sahası ve sınırının belirlenmesi, tahsis-parselleme ve dağıtım ilkeleri ile hakkaniyet ölçütlerine uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; … tarih ve … sayılı Ünye Belediye Encümeni kararına karşı … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan davada verilen yürütmenin durdurulması kararının uygulanması amacıyla davalı belediye encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile dava konusu … tarihli, … sayılı Ünye Belediye Encümeni kararı ile … tarihli, … sayılı Ünye Belediye Encümeni kararının geri alındığı bu nedenle bakılan davanın konusuz kaldığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davanın esastan reddi gerektiği, Mahkemece iptal kararının eksik inceleme neticesinde düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak verildiği, düzenleme sınırının mevzuata uygun geçirildiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Ordu ili, Ünye ilçesi, … Köyü, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazı (kadastro yenileme çalışması sonrasında … ada, … parseli) kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi ve 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesi uyarınca yapılan parselasyona ilişkin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının kabul edildiği, bu parselasyon işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama devam ederken aynı parselasyon işlemine karşı açılan davada …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, kararın uygulanması amacıyla Ordu Belediye Encümenin … tarih ve … sayılı kararı ile dava konusu parselasyon işleminin geri alındığı, Danıştay Altıncı Dairesinin 11/12/2019 tarih ve E:2015/10211, K:2019/14048 sayılı kararıyla yeniden inceleme yapılmak üzere mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
3621 sayılı Kıyı Kanununun 5. maddesinin 1. fıkrasında, "Kıyılar ile ilgili genel esaslar aşağıda belirtilmiştir...Kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur..." hükmü yer almaktadır.
3194 sayılı İmar Kanununun işlem tarihinde yürürlükte olan şekliyle "Arazi ve arsa düzenlemesi" başlıklı 18. maddesinde: "İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.
Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında "düzenleme ortaklık payı" olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkını geçemez.
Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tâbi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumî hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz.
Düzenleme ortaklık paylarının toplamı, yukarıdaki fıkrada sözü geçen umumi hizmetler için, yeniden ayrılması gereken yerlerin alanları toplamından az olduğu takdirde, eksik kalan miktar belediye veya valilikçe kamulaştırma yolu ile tamamlanır. Herhangi bir parselden bir miktar sahanın kamulaştırılmasının gerekmesi halinde düzenleme ortaklık payı, kamulaştırmadan arta kalan saha üzerinden ayrılır." hükmüne yer verilmiştir.
2981 sayılı Yasanın Ek 1. maddesinde, imar planı olan yerlerde, 09.05.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi gereğince arsa ve arazi düzenlemelerinde, binalı veya binasız arsa ve arazilere bu Kanundan önce özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerler dikkate alınarak müstakil, hisseli parselleri veya üzerinde yapılacak binaların daire miktarları göz önünde bulundurularak kat mülkiyeti esasına göre arsa paylarını sahipleri adlarına re'sen tescil ettirmeye, valilik veya belediyelerin yetkili olduğu, hükme bağlanmıştır.
İşlem tarihinde yürülükte bulunan İmar Kanununun 18. maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile ilgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, düzenleme sahasının, sınırı tespit edilerek düzenlenmesine karar verilen saha olduğu, aynı fıkranın (b) bendinde, düzenleme sınırının, düzenlenecek imar adalarının imar planına göre yol, meydan, park, genel otopark, yeşil saha gibi umumi hizmetlere ayrılan ve tescile tabi olmayan alanlar ile cami ve karakol yerlerini çevreleyen sınır olduğu belirtilmiş; aynı Yönetmeliğin "Düzenleme sahalarının tespiti esasları" başlıklı 5. maddesinde, "Belediye ve mücavir alan sınırı içinde belediyeler, belediye encümeni kararı ile; dışında valilikler, il idare kurulu kararı ile; 5 yıllık imar programlarında öncelik tanımak ve beldenin inkişaf ve ihtiyaç durumuna göre, yeterli miktarda arsayı, konut yapımına hazır bulunduracak şekilde düzenleme sahalarını tespit etmek ve uygulamasını yapmak mecburiyetindedir. Konut yapımına hazır arsa sayısının, bir önceki yıl verilen inşaat ruhsatından az olmamasına dikkat edilir. Belirlenen düzenleme sahası bir müstakil imar adasından daha küçük olamaz. Ancak, imar adasının büyük bir kısmının imar mevzuatına uygun bir şekilde teşekkül etmiş olması nedeniyle, yeniden düzenlemesine ihtiyaç bulunmaması ve diğer kısmında birkaç taşınmaz malın tevhid ve ifraz yoluyla imar planı ve imar mevzuatına uygun imar parsellerinin elde edilmesinin mümkün olduğu hallerde, adanın geri kalan kadastro parselleri müstakil bir imar düzenlemesine konu teşkil edebilir. " kuralına; "Düzenleme sınırının geçirilmesi" başlığını taşıyan 6. maddesinde ise, "Düzenleme Sınırı; a) İskan sahasının bittiği yerlerde iskan sınırından, b) İskan sahası içindeki yollarda yol ekseninden, c) İbadet yeri ve karakol yerlerinin dış sınırından, yeşil alan ve genel otopark alanlarının düzenleme ortaklık payı oranı ve uygulamaya alınan parsel sınırına göre uygun görülecek yerinden geçirilir. Ancak, imar planlarında gösterilmiş düzenleme sınırları varsa bu durum dikkate alınır. Düzenleme sınırının herhangi bir parseli iki veya daha fazla parçaya bölmesi halinde; sınır, bu parçalardan düzenleme sahası dışında kalan başka bir imar adasına girmeyenleri varsa bunları da içine alacak şekilde geçirilir. Parsel büyük ise, ifraz yapılarak ifraz sınırından geçirilir." kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, davalı idarece, … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında verilen yürütmenin durdurulması kararının uygulanması amacıyla parselasyon işleminin geri alınması amacıyla belediye encümeni kararı alınmış olsa da, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu parselasyon işleminin iptaline karar verildiği, Danıştay Altıncı Dairesinin 11.12.2019 tarihli, E:2015/10211, K:2019/14048 sayılı kararıyla yeniden inceleme yapılması gerekçesiyle mahkeme kararının bozulduğu ve davalı idarece uyuşmazlık konusu taşınmazı içine alan yeni bir imar uygulaması yapılsa dahi; parselasyon işleminin uyuşmazlık konusu taşınmazın her hissedarı bakımından ayrı ayrı sonuç doğuran bireysel nitelikte bir işlem olduğu, davanın dayandığı sebeplerin ve hukuki sorunların münferiden değerlendirilmeye alınması ve bunun sonucunda bu dosyanın davacısı açısından uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır
Ayrıca, uyuşmazlıkta 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi ile birlikte 2981 sayılı Yasanın Ek-1. maddesinin uygulanması suretiyle parselasyon işlemi yapılmıştır. 2981 sayılı Yasanın Ek-1.maddesinin uygulanabilmesi için, düzenleme sınırı içinde İmar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce onaylı özel parselasyona ve/veya tapuda şerh edilmiş rızai taksim sözleşmesine dayalı hisseli parsellerin olması ya da yine İmar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce çok hisseli satışların yapıldığı parsellerin bulunması gerekmekte olup İdare Mahkemesi kararına esas alınan bilirkişi raporunda EK-1. maddenin uygulanma koşullarının bulunduğu belirtilmekle birlikte alana ilişkin onaylı özel parselasyon veya tapuda şerh edilmiş rıza-i taksim sözleşmesi veya İmar Kanununundan önce hisse karşılığı satın alınan yerler olması koşullarından hangisinin var olduğu açıklanmamıştır.
Bu durumda biri harita mühendisi 3 kişilik bilirkişi ile mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle ortaya konulması gerekmektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuattan anlaşılacağı üzere kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için öncelikle kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunlu olup kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan kısmında (kıyıda) parselasyon işleminin yapılamayacağı, sahil şeridinde kalan taşınmazların düzenleme sınırına dahil edilebileceği hususu göz önünde bulundurularak Mahkeme tarafından öncelikle planda kıyı kenar çizgisinin tespit edilerek düzenleme sınırının kıyı kenar çizgisine uygun (kıyı kenar çizgisinin deniz tarafına geçmeyecek şekilde) geçirilip geçirilmediğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Bu durumda, parselasyon işlemi davalı idare tarafından geri alınmış olsa da davacı yönünden hüküm doğurabilmesi için Mahkemece işin esasına girip inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin temyize konu kararda isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararın kaldırılarak yukarıda özetlenen gerekçeyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 21/12/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi