20. Hukuk Dairesi 2015/11371 E. , 2015/11748 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ile ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili 22/10/2008 havale tarihli dilekçesinde özetle; ... köyünde 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılan ... kadastrosunda, bazı ...lık alanların ... dışında bırakıldığı ve dava dilekçesine ekli krokide işaretlenen taşınmazların 101 ada 1, 2, 6 ve 8 sayılı ... parsellerine eklenmesi gereken, ... sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, ... niteliğiyle ... adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Davacı ... Yönetiminin, dava dilekçesine ekli krokide gösterdiği yerler hakkında daha sonra yapılan kadastro çalışmaları ile düzenlenen tutanakların kesinleştirilmiş olmasının, ... Yönetiminin kısmî ilân sırasında kadastro mahkemesine askî ilânından önce eldeki davayı açması nedeniyle hukuken sonuç doğurmayacağı gözetilerek, mahkemece kadastro tutanak asılları dosya içine alınıp davalı hale getirilerek, tespit tutanaklarında yazılı hak sahipleri davaya dahil edilerek, tespit maliki kişiler yönünden dosya tefrik edilmiş, davalı ... adına tespit edilen 12301,66 m2 yüzölçümündeki 101 ada 9 parsel numaralı taşınmaz yönünden yargılamaya devamla davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile ... vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu, 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel ... alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece, davalı taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli olmadığı gibi hükme esas alınan ... bilirkişi raporu da yetersizdir. Keşiften sonra alınan ... bilirkişisi raporunda taşınmazın 1956 yılı memleket haritasında tamamının meşe ağaçları ile kaplı ... sayılan yerlerden olduğu, 1954 yılı hava fotoğraflarında meşe ağaçları ile kaplı olduğu bildirilmiş, taşınmazın eylemli durumu itibariyle yapılan açıklamada ise 50-60 yaşlarında bağ omcaları ve incir ağaçlarının olduğu belirtilmiştir. Taşınmaz üzerindeki bağ omcaları ve ağaçların yaşları hususundaki tesbitleri ile memleket haritası ve hava fotografına dayandırılan açıklamalar çelişmektedir. ... bilirkişi tarafından tesbit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile memleket haritaları incelenmemiş, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aleti yardımıyla üç boyutlu inceleme yapılıp taşınmazın o tarihlerde üzerinde bulunan bitki örtüsü araştırılmamıştır. Bu haliyle rapor, taşınmazın ... sayılan yerlerden olup olmadığını belirleme noktasında yetersizdir. Diğer taraftan, mahkemece tefrik kararı verilen asıl dosyada davalı olarak taraf bulunmalarına rağmen ... ve Köy Tüzel Kişiliğinin (6360 sayılı Kanun ile Tüzel Kişiliği sona erdiğinden Midyat Belediye Başkanlığının) eldeki dosyada taraf olarak gösterilmemesi de doğru değildir.
Bu nedenle; mahkemece öncelikle taraf teşkili sağlandıktan sonra, en eski tarihli ve tesbit tarihinden geriye doğru onbeş yirmi yıl öncesine ait memleket haritası ve dayanağı hava fotoğrafları ile varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç ... mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanından oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ...dan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ...dan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritalarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ile hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı ile ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliği, konumu ve kullanım durumu belirlenmeli, komşu parselde bulunan taşınmazlarla birlikte değerlendirme yapılarak dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince ... içi açıklık olup olmadığı değerlendirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın ... sayılan yerlerden olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Mahkemece dava konusu Mardin ili, Midyat ilçesi, ... köyünde bulunan 101 ada 9 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak, 27/2/2008 gün ve 26800 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5737 numaralı ...lar Kanununun 22/8/2011 gün ve 651 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 17. maddesiyle eklenen geçici 11. maddesine göre; dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından idareye sunulan 1936 tarihli ... Beyannamesinde kayıtlı bulunup bulunmadığı, davalı Vakfın 1935 tarihli beyannamede adı geçen 20 parça tarla, 2 bağ, 10 su kuyusu ve manastır ile müştemilatı olarak belirlenen taşınmazların içinde olup olmadığı, bundan ayrı, Kanunun Geçici 11. maddesine göre KHK"nın tanıdığı oniki aylık kanunî sürede adı geçen ... tarafından idareye (...lar Genel Müdürlüğüne) tescil işlemleri için bir başvuru yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise buna ilişkin yazışma sonuçlarının ve evrak-ı müsbitenin ...lar Genel Müdürlüğünden ve ayrıca davalı ...dan sorularak dosya içine getirtildikten sonra; yapılacak keşifte tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davalı ... yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davalı ... yönünden tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı ... ... Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri nazara alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/11/2015 günü oy birliği ile karar verildi.