10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3724 Karar No: 2016/6649 Karar Tarihi: 26.04.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/3724 Esas 2016/6649 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/3724 E. , 2016/6649 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01.01.1987 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabülüne, kısmen reddine karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi Öncelikle hizmet başlangıç tespitine ilişkin olan davalarda 506 sayılı Kanunda yetki konusunda genel bir düzenleme yapılmamış olması nedeniyle; yetkili mahkemenin HMK"nın yetkiye ilişkin genel hükümleri içeren 6,7 ve 14. maddeleri gözetilerek belirlenmesi gerekir. Buna göre hizmet başlangıç tarihinin tespitine ilişkin olan davalarda yetkili mahkemeler; işin (hizmetin) yapıldığı yer mahkemesi, işverenin (davalının) ikametgahı mahkemesi, ..."nun merkezi bulunduğundan... mahkemeleri, hizmetin geçtiği yerin bağlı olduğu ... şubesinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Davacı, seçimlik hakkını kullanarak belirtilen bu yer mahkemelerinden herhangi birinde dava açabilir. Temyiz edilen davada, dava dilekçesinin 14.01.2015 tarihinde Kuruma tebliğ edildiği ve 28.01.2015 tarihinde Kurumca verilen cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine itirazda bulundukları, yerel mahkemece Kurumun davada fer"i müdahil olması nedeniyle yetki itirazında bulunamayacağını belirterek yetki itirazını nazara almadığı görülmüştür. 6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kurum"a re"sen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında fer"î müdahil olarak katılan Kurum"un, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir. Nitekim Hukuk Muhakemeleri Kanununun 68 maddesinde de; "Müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahil, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebilir. Müdahil, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebilir; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabilir." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Somut olayda yerel mahkemece davanın açılmış olduğu...olan ... şubelerinin işlemi olup olmadığı araştırılmadan, mahkemenin yetki sınırları dahilinde bulunan ... şubelerinin işleminin olmaması halinde yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, davalı Kurumca yapılan yetki itiraznın reddedilerek işin esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunarak bozmayı gerektirmiştir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, 26.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi