17. Ceza Dairesi 2015/11811 E. , 2015/2715 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı davranılmış ise de bu eksikliğin mahallinde giderilmesi mümkün görülmüştür.
Suça sürüklenen çocuklardan ..."ın kovuşturma aşamasında 18 yaşını bitirmediği gözetilmeden, CMK"nın 185/1. maddesine aykırı olarak tüm oturumların gizli yerine açık yapılması ve hükmün de açık oturumda açıklanması, telafisi mümkün bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
I- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 35. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası yapılarak 2 yıl 6 ay yerine 2 yıl 3 ay hapis cezası tayin edilip sonuç olarak suça sürüklenen çocuk lehine az cezaya hükmolunması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına hükmedilemeyeceğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz sebepleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hükümden bu suça sürüklenen çocuk yönünden yapılan yargılama giderlerine ilişkin kısımda yer alan zorunlu müdafiilik ücretinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
1-Katılanın beyanlarına göre suça sürüklenen çocuğun yakalanmasından bir gün öncesinde yine evinden hırsızlık teşebbüsünde bulunulduğu sırada sadece suça sürüklenen çocuk ..."ı gördüğünü, evi kontrol ettiğinde kilerin camının kırılmış oduğunu tespit ettiğini, yine katılanın oğlu Sezer"in duruşmadaki ifadesine göre olay öncesinde evden hırsızlık teşebbüsünde bulunulduğunu ve zarar gören camı olaydan önce kendisinin taktığını ifade etmesi, suça sürüklenen çocuğun olay gecesi 00.30 sıralarında yakalanmasını müteakip saat 00.50 de düzenlenen olay yeri tespit tutanağına göre katılana ait ev veya müştemilatına zarar verdildiğine dair bir tespit bulunmadığınının anlışması karşısında; suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçundan cezalandırılmasını gerektirir kanıtların nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
Dosyada mevcut adli sicil kaydına göre suç tarihinden önce hapis cezası mahkumiyeti bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesine göre para cezası veya tedbirlerden birisine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
III- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Her ne kadar daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olup fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında, hırsızlık suçundan neticeten hükmolunan bir yıldan az süreli hapis cezası TCK’nın 50. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemiş ise de, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 35. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası yapılarak 2 yıl 6 ay yerine 2 yıl 3 ay ceza tayin edilip müteakip uygulamalardan sonra sonuç olarak 11 ay 7 gün hapis cezası verildiği, doğru uygulama yapılmış olsaydı sonuç cezanın 1 yıl 15 gün hapis cezası olacağı ve bu durumda TCK"nın 50/3. maddesinin uygulanmamasını bozma nedeni yapmak suça sürüklenen çocuğun önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez yararlandırılmasını sağlayacak, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın korunacak olması nedeniyle bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacağından, yapılan uygulama suça sürüklenen çocuk lehine kabul edilmiş ve tebliğnamedeki bu hususta bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi ışığında, suç tarihinde herkes tarafından genel olarak anlaşılabilecek şekilde gerçekleştirdiği suç teşkil eden eylemlerin veya mümkün olduğu ve ifade edilebildiği kadarıyla da işlediği suçların hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme (irade) yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişkin rapor düzenlenmesi gerekirken, herhangi bir istem yazısı bulunmadan ve hangi eylem veya suçlardan dolayı düzenlendiği açıkça belli olmayacak şekilde aldırılan yetersiz rapor hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 35. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası yapılarak 2 yıl 6 ay yerine 2 yıl 3 ay hapis cezası tayin edilip müteakip uygulamaların da belirlenen bu ceza üzerinden yapılmak suretiyle sonuç olarak az cezaya hükmolunması,
3- Dosyada mevcut adli sicil kaydına göre suç tarihinden önce her hangi bir hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan tayin edilen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesine göre para cezası veya tedbirlerden birisine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
4- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılmaması ve sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda belirtilmemesi,
5- T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına hükmedilemeyeceğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk ..."ın kazanılmış hakkının korunmasına, 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.