2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/21822 Esas 2017/10856 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/21822
Karar No: 2017/10856
Karar Tarihi: 11.12.2017

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/21822 Esas 2017/10856 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 331. maddesinin birinci fıkrasına aykırı davrandığı gerekçesiyle mahkum edildi. Ancak, satışı yapılan hisse devrinin alacaklıyı zarara sokmak kastiyle yapılıp yapılmadığının tespiti için yeterince kovuşturma yapılmadığı gerekçesiyle karar temyiz edildi. Yüksek Mahkeme, 6763 Sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması gerektiği sonucuna vardı. Bu durumda, sanığın CMK'nın 253. ve 254. maddelerine göre yargılanması gerekmektedir.
İlgili kanun maddesi: 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 331. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2015/21822 E.  ,  2017/10856 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
    “1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
    2-)Telef ederek
    3-)Kıymetten düşürerek,
    4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
    5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
    Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da ( alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; müşteki tarafın sanığın sahibi olduğu şirket hisselerini alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla devrettiğini, sanığın ise hisselerinin devri karşılığında aldığı meblağı diğer borçlarını ödemek amacıyla kullandığını savunması karşısında, sanığa isnat edilen suç kastının oluşup oluşmadığının tespiti açısından satışı yapılan hisse devrinden elde edilen paranın akibetinin ne olduğu, borç ödenmesinde kullanılıp kullanılmadığı, bankalara olan borcun ödenmesine sarfedilmişse, bu durumun ilgili kurumlara sorularak, sonucuna göre şikayete konu şirket hissesi devrinin alacaklıyı zarara sokmak kastiyle yapılıp yapılmadığı hususunda sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik kovuşturma ile yetinilerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Kabule göre de;
    02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 331/1 maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.