Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 19 parsel sayılı taşınmazdaki 80/100 payını eser sözleşmesi uyarınca dava dışı A. U. a devrettiğini ancak A. "in edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle açmış olduğu sözleşmenin feshi davasının lehine sonuçlandığını, 80/100 payın hükmen adına yeniden tescil edildiğini, ancak davalılar tarafından Ahmet"in borçları nedeniyle taşınmaza haciz koydurmuş olduklarını ileri sürerek haciz şerhlerinin kaldırılmasını istemiştir.
Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuşlar, diğerleri davaya yanıt vermemiştir.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece " davanın kabulüne dair önceki kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden ilk kararla kesinleşen kabul kararı gözetilmeksizin, ve davalı G. ın kabul beyanı dikkate alınmaksızın karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş olmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, bir kısım davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, sicil kaydındaki haciz şerhlerinin kaldırılması isteğine ilişkindir.
Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; özellikle eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen davacıya ait nüfus kayıt örneğinden, davacının yargılamanın devamı sırasında 11.9.2007 tarihinde öldüğü, davada vekille temsil edilen davacının ölümü ile vekalet aktinin son bulduğu, davacının mirasçılarına tebligat yapılmaksızın davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneği olup, dava şartlarındandır.Dava şartaları kamu düzeniyle ilgilidir ve mahkemece res"en gözönünde tutulur.
O halde, mahkemece, yargılama sırasında ölen davacıya ait veraset ilamına veya mirasçılarını gösterir şekilde aile nüfus kayıt örneğine göre, davada yer almayan mirasçılarının davaya dahil edilmeleri veya olurlarının alınması ya da terekeye temsilci tayin edilmesi suretiyle taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Bir kısım davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinderi.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.