4. Hukuk Dairesi 2010/1442 E. , 2011/1094 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 10/10/2006 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen husumetten, kısmen esastan reddine dair verilen 30/09/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davacı ..."nin davalılardan ..."na yönelik temyiz itirazı yönünden; davacılar, ... tarafından doğalgaz boru hattı döşenmesi işi sırasında yapılan alt yapı çalışmalarında evlerinin kullanılmaz hale geldiğini belirterek maddi tazminat ile eski hale getirme isteminde bulunmuşlardır. İstemin ileri sürülüş biçimine göre davacılar; açıkça, davalı idarenin hizmet kusuruna dayanmışlardır. Hizmet kusurundan doğan isteklerin, İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince, idareye karşı idari yargı yerinde açılacak tam yargı davasında ileri sürülmesi gerekir.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davalılardan ... yönünden yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, adı geçen hakkındaki istemin husumet yönünden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
2-Davacı ..."nin diğer davalı İzmirgaz Şehiriçi Doğalgaz Dağıtım Ticaret ve Taahhüt AŞ’ye yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacılar, doğalgaz hattı döşenmesi sırasında uğradıkları zarardan, davalılardan İzmirgaz Şehiriçi Doğalgaz Dağıtım Ticaret ve Taahhüt AŞ’nin de sorumlu tutulmasını istemişler; yerel mahkemece, adı geçen davalının sigorta şirketi tarafından zararın karşılandığı ve ibraname ile hak ve alacak kalmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, hakkındaki istem reddedilmiştir.
Dosyadaki belgelerden, dava konusu olay nedeniyle davacı tarafa 09.10.2006 günü 3.350,00 TL ödendiği anlaşılmakta ise de dosyada davacı yanın imzasını taşıyan ibraname senedi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mevcut ibraname imzalı olmayıp davacı taraf da temyizinde böyle bir belgeyi imzalamadığını savunmaktadır.
Yerel mahkemece, sözü edilen ibranamenin aslı getirtilip ibranamede davacı yanın imzası olup olmadığının yöntemince araştırılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru olmadığından karar bu nedenle de bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) ve (2) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.