2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/18832 Esas 2017/10848 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/18832
Karar No: 2017/10848
Karar Tarihi: 11.12.2017

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/18832 Esas 2017/10848 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Alanya 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/9709 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin 27/01/2011 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin 02/02/2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Şikayetin ise 06/03/2013 tarihinde yapıldığı belirtilmiştir. İİK'nın 333/a maddesine yönelik kurulan hüküm incelendiğinde, takibi şikayete bağlı suç için şikayet hakkının bir yıllık süreler geçtikten sonra düşeceği ifade edilmiştir. Bu nedenle, şikayet hakkının düşürülmesine yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
İİK'nın 337/a maddesine yönelik kurulan hüküm ise ticaretini terk eden bir tacirin İİK'nın 44. maddesi uyarınca mal beyanında bulunması ve alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir beyanda bulunması gerektiğini belirtmiştir. Bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımı İİK'nın 337/a maddesinde düzenlenmiş olup, takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun işlenmesi halinde, alacaklının zarar görmesi ve borçlunun tacir olması gibi koşulların gerçekleşmesi durumunda şikayet hakkının düşmeyeceği belirtilmiştir. Sanığın hukuki durumunun tayinine yönelik eksik incele
19. Ceza Dairesi         2015/18832 E.  ,  2017/10848 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Şikayet hakkının düşürülmesi

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- İİK’nın 333/a maddesine yönelik kurulan hükmün incelenmesinde;
    Sanığın üzerine atılı "Ticari işletmede yöneticinin sorumluluğu" suçunun takibi şikayete bağlı olup; şikayete dayanak olan Alanya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/9709 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin 27/01/2011 tarihinde tebliğ edildiği, takibin 02/02/2011 tarihinde kesinleştiği, suç tarihinin bu tarih olduğu ve şikayetçi vekilinin İİK"nın 347. maddesinde düzenlenen her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıllık süreler geçtikten sonra 06/03/2013 tarihinde şikayette bulunduğu anlaşılmakla,
    Şikayet hakkının düşürülmesine yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE sonuç itibariyle usul ve kanuna uygun olan HÜKMÜN ONANMASINA,
    2- İİK’nın 337/a maddesine yönelik kurulan hükmün incelenmesinde;
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2012 tarih, 2011/505, 509, 513 E, 21/02/2012 tarih, 2011/506, 510, 511, 621 E sayılı kararlarında açıklandığı üzere “tacir sayılan limited şirketlerin, temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, sorumlu oldukları şirketlerin ticareti terk etmeleri halinde; İcra İflas Kanunu"nun 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisnaya yer verilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Kanun"un 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına bir engel bulunmadığı” yönündeki ulaşılan sonucun zaman içerisinde yerleşik uygulamaya dönüşmüş olması, ticareti terk eden tacir açısından; muhatapların haklarını korumaya yönelik olarak İİK"nın 44.maddesi ile, ticareti terk eden bir tacire; 15 gün içerisinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirme ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunma, Ticaret Sicili Memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete"de ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan etme ve ilan masraflarını da ödeme yükümlülükleri yüklenmiş, bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımı ise İİK"nın 337/a maddesinde düzenlenmiş olup, takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun;
    “1- İİK"nın 44. maddesine göre mal beyanında bulunulmaması,
    2- Mal beyanında mevcudun eksik gösterilmiş olması,
    3- Aktifte yer alan malın veya yerine kaim olan değerin haciz veya iflas sırasında gösterilmemesi,
    4- Mal beyanından sonra, beyan edilen bu mallar üzerinde tasarruf edilmesi” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının zarar görmesi ve borçlunun tacir olması gibi...) gerçekleşmesi halinde oluşacağı konusunda gerek uygulamada gerek öğretide herhangi bir duraksamanın mevcut olmaması ve somut olayımızda bu eylemden dolayı şikayetçi olan müştekinin zarar gördüğünün dosya içeriğinden anlaşılması karşısında; öncelikle borçlu ticaret şirketinin kayıtlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediği sorulup, en son verilen vergi beyanname örnekleri getirtilerek incelenip, mükellefiyetinin devam ettiğinin ve adresin farklı olduğunun bildirilmesi halinde bu adreste zabıta araştırması yaptırılarak delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.