19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/18003 Karar No: 2017/10844 Karar Tarihi: 11.12.2017
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/18003 Esas 2017/10844 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2013/1640 Esas numaralı icra takip dosyasında sanığın verdiği mal beyanında, her türlü kazanç ve gelirleri ile yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını belirtmemesi sebebiyle hüküm oluşmamıştır. Yasalara göre gerçeğe aykırı beyan suçunun gerçekleşebilmesi için bildirimin bizzat borçlu tarafından ve gerçeğe aykırı olduğu bilinerek yapılması gerekmektedir. Kanuna uygun bir bildirim için borçlu, mal beyanında çeşit, mahiyet ve vasıflarını da göstermek suretiyle borcuna yetecek miktardaki mal, alacak ve haklarını, her türlü kazanç ve gelirlerini, yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını, borcunu ne şekilde ödeyebileceğini bildirmelidir. Sanık, bu gereklilikleri yerine getirmediği için beraat etmelidir. Mahkeme kararı, 2004 sayılı Kanuna Aykırılık suçu ile ilgilidir ve İİK'nın 74. ve 354. maddesi hakkında detaylı bilgi içermektedir. Ayrıca, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik CMK'nın 253 ve 254. maddelerinin uygulanması zorunludur ve uzlaştırma kurumunun uygulanması engel teşkil etmez.
19. Ceza Dairesi 2015/18003 E. , 2017/10844 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26/05/2009 tarih, 2009/16-15 Esas, 2009/138 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere gerçeğe aykırı beyan suçunun “oluşabilmesi için bildirimin bizzat borçlu tarafından ve gerçeğe aykırı olduğu bilinerek yapılması ve aynı zamanda bu bildirimin İİY’nın 74"üncü maddesinde gösterilen hususları da içermesi gerekir. Anılan maddede ise mal beyanının içeriği; “....borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarında borcuna yetecek miktarın nev’ini mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı ile veya şifahen icra dairesine bildirmesi” olarak açıklanmıştır. Madde metninden de anlaşıldığı üzere, içeriği itibariyle kanuna uygun bir bildirimden söz edilebilmesi için borçlunun bu beyanında; a) Çeşit, mahiyet ve vasıflarını da göstermek suretiyle borcuna yetecek miktardaki mal, alacak ve haklarını, b) Her türlü kazanç ve gelirlerini, c) Yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını, d) Borcunu ne surette ödeyebileceğini, bildirmiş olması gerekir. Sanığın Erzincan İcra Müdürlüğü’nün 2013/1640 Esas numaralı icra takip dosyasına 08/03/2013 tarihinde bulunmuş olduğu beyanda her türlü kazanç ve gelirleri ile yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını belirtmemiş olması karşısında İİK’nın 74. maddesine uygun olarak yapılmış bir mal beyanının bulunmaması karşısında unsurları oluşmayan suç bakımından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; 1-Hakkında mahkumiyet hükmü verilen sanığa, İİK’nın 354. maddesi gereği şikayetçinin şikayetten vazgeçmesi veya borcun ödenmesi halinde cezanın bütün neticeleri ile beraber düşeceğinin hatırlatılmaması, 2-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 338. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.