Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, ortak miras bırakanları İ. G. İn kendisini mirastan mahrum bırakmak amacıyla ve muvazaalı olarak 6004 parsel sayılı taşınmazda malik olduğu 11 adet bağımsız bölümden 8 adet bağımsız bölümü değişik tarihlerde ilk eşinden olma çocukları olan davalılara satış yoluyla temlik ettiğini ileri sürüp, miras payı oranında iptal-tescil, olmazsa tenkis istemiştir.
Davalılar, dava konusu taşınmazlardan 3 tanesinin davacı ile murisin evlenmesinden önce satın alındığını, dairelerin bulunduğu binanın kendi katkıları ile yapıldığını, bu nedenle taşınmazların yarı parasını murise vererek satın aldıklarını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, murisin 2.eşi olan davacıdan mal kaçırma amacıyla hareket ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.06.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat.. Geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakanın . , . ve .nolu bağımsız bölümler dışındaki taşınmazlar yönünden yapmış olduğu temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu mahkemece saptanmak suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. O halde, davalıların bu bağımsız bölümlere yönelik temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Dava konusu edilen 5, 7 ve 9 nolu bağımsız bölümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince; miras bırakanın 7 nolu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetini davalı Atilla’ya, 5 nolu bağımsız bölümü davalı M.. ’ye, 9 nolu bağımsız bölümü ise davalı A. ’ye 28.12.1989 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği görülmektedir. Temlik tarihi itibariyle miras bırakan İ. İn adı geçenler dışında başkaca bir mirasçısı bulunmamaktadır. Davacı E. M. İle temlik tarihinden sonra 06.06.1990 tarihinde evlenmiştir. Buna göre temlik tarihinde E. ’nin, İs. in mirasçısı olmadığı sabittir. Temlik tarihinde kendisine taşınmaz devredilen kişilerin dışında muris İsmail’in başkaca mirasçısı bulunmadığına, başka bir deyişle kendisinden mal kaçırma istenen mirasçı bulunmadığına, yaptığı temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu kabule olanak yoktur. O halde, bu bağımsız bölümler yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken anılan taşınmazların da kabul kapsamına alınmış olması doğru değildir.
Öyle ise, davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.