(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/1437 E. , 2021/4500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANTALYA KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza ait ölçü krokisi, ölçü çizelgesi ve hesap cetveli değerlendirilerek kadastro paftasının bunlara uygun olarak tersim edilip edilmediğinin açıklanmadığı, tersimat hatası var ise nedenlerinin ayrı ayrı denetime uygun şekilde gösterilmediği belirtilerek, öncelikle denetime veri teşkil edecek eski tarihli hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları, ortofoto, tesis kadastrosu haritası, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar gibi bilgi ve belgelerin toplanması, bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılması; keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerlerinin teknik bilirkişiye işaretlettirilmesi, teknik bilirkişiden, uygulama kadastrosuna esas teşkil eden bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunun denetlemesinin istenmesi, teknik bilirkişi raporunda, tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği hususlarının belirlenmesi ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 20978 ada 19 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespitinin iptaline, teknik bilirkişi kurulunca tanzim edilen 16.05.2018 havale tarihli rapor ve ekindeki Ek-5 nolu krokide taralı olarak gösterilen 850,78 metrekarelik taşınmaz bölümünün, 20978 ada 19 parsele eklenmek suretiyle, taşınmazın 19.644,85 metrekare yüzölçümüyle tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna karşı davacıların, paylı olarak adlarına kayıtlı bulunan yeni 20978 ada 19 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının yanlış tespit edildiği iddiasıyla açılmış olup, kayıt maliklerinin tamamının hukukunu ilgilendiren nitelikte bir davadır. Dava konusu 20978 ada 19 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydı incelendiğinde; davacılar...ve ...’nin, taşınmaz maliklerinden ... oğlu ... ...’nin; davacı ... ...’nin, taşınmaz maliklerinden ... oğlu ... ...’nin; davacı ... ...’nin ise, taşınmaz maliklerinden ... oğlu ... ...’nin mirasçılarından olduğu, adı geçen davacıların murislerinin, davacılar dışında başkaca mirasçılarının da bulunduğu ve bu mirasçılar ile taşınmaz maliklerinden ... oğlu ... ...’nin davada taraf olmadıkları anlaşılmaktadır. Bu haliyle davada aktif dava ehliyetinin tamamlandığından söz edilemez. Oysaki aktif dava ehliyetinin tamamlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden esasa ilişkin hüküm kurulması hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacı tarafa, diğer kayıt malikleri olan ... oğlu ... ..., ... oğlu ... ... ve ... oğlu ... ...’nin, adı geçen davacılar dışındaki diğer mirasçıları ile ... oğlu ... ...’nin de yöntemince davaya katılımlarını sağlamak üzere süre ve imkan tanınmalı, verilen süre içerisinde bu eksikliklerin giderilmesi halinde yargılamaya devamla sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin, aktif dava ehliyetindeki eksiklik giderilmeden, davanın esası hakkında hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
31.05.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.